Davul-tokmak hikâyesi

A -
A +

Lidya, Pers, Roma, Bizans ve Osmanlı... Bu uygarlıkların hepsi, sur içindeki İstanbul'da kurulup eserlerini burada vermişler. Tarihî Eminönü yarımadası ise tam merkezi. İlçesi buram buram tarih kokuyor. Bizans ve Osmanlı'nın yönetim merkezi burası çünkü. Binlerce tarihî eser var bu ilçede. Gelin görün ki, Eminönü sahip olduğu bu değerlerin gururunu tam yaşayamıyor. Neredeyse 70 sene gecekondu istilasına uğrayan ilçe, plansız yapılarla dolu. Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er çalışkan bir insan. Tarihi Yarımada'nın çirkin binalarından arındırılıp şanına yakışır bir görüntüye kavuşması için elinden geleni yapıyor. Kaldırımlar genişletilmiş; temizlik fena değil. Eski binaların çoğu restore edilip turizm ve kültüre kazandırılmış. Laleli'nin yine alışveriş merkezi haline dönüştürülmesi için çalışılıyor. Kapalı Çarşı ve Mısır Çarşısı, günün 24 saati açık olsun diye gayret sarf ediliyor. Süleymaniye Camii etrafı trafiğe kapatılmış ve o muhteşem eseri görmek isteyenlere imkan verilmiş. Sultanahmet Camii ve çeşmeler ihmal edilmeden bakımları yapılıyor. Yeterli mi? Değil tabii!.. Mevcut idarî sistem sakat olduğu için taşlar bir türlü yerli yerine oturmuyor! Çünkü, davul Eminönü Belediye Başkanı'nın boynunda; tokmak ise hem çok fazla hem de başkalarının elinde. Tokmağın biri Anıtlar Kurulu'nda mesela. Bir diğeri Büyükşehir Belediyesi'nde. Bununla bitse yine iyi. Turizm ve Kültür Bakanlığı, Valilik ve Emniyet Müdürlüğü... say say bitmez!.. Nevzat Er, bütün bu engellere rağmen yılmadan azim ve şevkle çalışıyor. İlçeyi bir turizm, kültür ve alışveriş merkezi haline getirmek için çaba harcıyor. Çok mesafe aldığını söyleyebilirim. Bölgede 700'ye yakın otel var. Gelen turist sayısı her geçen gün artıyor. Fakat, ilçeye bir tuvalet bile yapılamıyor! İyi mi? Turist ilgi ister, temizlik ister, sokaklarda korkmadan yürümek ister. İster, ister, ister! Kim yapacak bunu? Belediye tabii. Nevzat Er, kıt imkanlara rağmen temizlik meselesini çözdüklerini söylüyor. Pırıl pırıl bir ilçe yapmış. Doğru ama iş bununla bitmiyor ki! Güvenliği var ilçenin. Akşam oldu mu işportacı, tinerci, kapkaççı güruhu sokağa dökülüyor. Her tarafında değilse de mesela Yenikapı semtinde fuhuş önlenemiyor. Ağırlığını turizmcilerin teşkil ettiği yaklaşık 15 sivil toplum kuruluşunu içine alan Eminönü Platformu, aralıksız toplanıyor ve belediye ile birlikte çözüm yolları arıyor ama belediyenin gücü belli; sadece temizlik işlerine yetiyor neredeyse. Emniyet ayrı, binaların restorasyonu ayrı, kapkaççı ve fuhuşla mücadele ayrı birimlerin elinde. Belediye ne yapsın? Ayrıca, Eminönü'nün bir başka handikabı daha var ki, sormayın! Gündüz 4 milyon kişiyi ağırlayan ilçenin nüfusu geceleri 55 bine iniyor! Dolayısıyla, ilçenin geliri çok düşük! Üstüne üstlük ilçede bulunan binaların çoğu tarihî bina ve kamu binası statüsüne giren bu binaların hiçbirisi emlak vergisi ve imar harcı ödemiyor! Nevzat Er, tarihî yarımada için özel kanun istiyor. Ki, yerden göğe haklı. Şayet böyle bir tedbir alınmazsa kimse değirmenin dökme suyla dönmesini beklemesin!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.