Sel suları

A -
A +

Tarihin az gördüğü sel suları geldi üstümüze. İlk panik aşıldıktan sonra, bilenler dediler ki: "Hemen sürüklenenleri kurtaralım, bir an evvel kaybolanları bulalım, derhal hasarları tespit edelim, en kısa zamanda yaptığımız yanlışlardan vazgeçip kusurlarımızı telafi ederek aynı hataları bir daha yapmayalım!.." * Bir ay oldu; 9 Eylül Çarşamba günü İstanbul'a araba sürüyordum. Önceki yaz, çekilen kısımlarında hayvanlar otlayan Büyükçekmece Gölü'nün arkasındaki köprüde dehşete kapıldık: Çatalca Ovası ile göl birbirinden ayrılmıyordu! Önceki gün gökten bir deniz döküldüğü belliydi; her vadiden Marmara'ya birer kanal oluşmuştu! Mahmutbey çıkışında da trafiğe saplandık! Yolun altındaki canlı yayın arabalarını gördük ama, kaza sandık; İkitelli ve Ayamama faciasından henüz haberimiz yoktu... Bir özeti de şu bunca badirenin: Ne kadar kirletiyorsak çağımızı ve dünyamızı; o kadar çok su gerekiyor yıkanması için ve o kadar zor temizleniyor! Yani bir anlamda akutçular, ilahiyatçılar, meteoroloji uzmanları, çevreciler, belediyeciler böyle özetliyor... Bilip anlayanlar ise, sular çekilse de tahribatı onarmak ve zehri arındırmak için çok daha uzun zamanlar gerektiğini söylüyor! * İşte, yine ve hâlâ ve gerçekten de tarihin az gördüğü; her kanaldan, her yayından, her sokaktan üzerimize gelen seller altındayız! Tutacak bir sağlam el bulamayanlar durabilir mi, ne kadar durabilir bu çamurlu suların önünde? Bazı hakikatleri daha önce gösterip bizi uyarmış olanlara minnet duymak... Ve bunu bize nasip edene de şükretmek durumundayız! Çünkü sen de, ben de, uyuyor olduğumuz için veya bir dünyalığı terk etmemek uğruna boğulmuş, çamura saplanmış, kaybolup gitmiş olabilirdik! ..... Not: Yazıların daha geniş açılımı ve yorumlarını sitemizden takip edebilirsiniz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.