Başbakanın telefonu

A -
A +

Sayın Erdoğan Paris'te gurbetçilerimizle görüşüp hatır sordu, ellerini sıktı. Bir devlet büyüğü için düşünülebilecek en güzel, kaynaştırıcı ilişkilerden birini yaptı. Hatta kaldığı otelin bitişiğinde çalışan kulağında kalemi, talaş kokulu marangoz işçisini kucaklaması da bir o kadar güzeldi. Tıpkı Ankaralı pazarcının tatlı diye yedirdiği acı soğandan sonra "tatlı dedin, beni duman ettin" demesi gibi hoştu, babacanca idi. Ama o salondaki avaz avaz işçilere "ülkemize girdikten sonra yollarda zorlukla karşılaşırsanız şu numaraları arayın" diye önce ulaştırma bakanının, sonra da kendisinin cep telefon numaralarını vermesi gerekir miydi! Bu telefon numaralarını sâdece o salonda bulunanlar almadı. Fransa'da, Avrupa'da hatta ülkemizde tüm vatandaşlar kaydetti. Ne var bunda? Neresi yanlış diyeceksiniz? Patronların, başkanların, önemli görevlerde bulunanların nasıl sabote edildiğini oldukça araştırmış bir kimse olarak arz edeyim. Lider ve memur Efendim, büyük insanlar büyük ilişkileri, çağ ötesi hedefleri olan kişilerdir. Onlar küçük pırıltılar, iki adımlık başarılar peşinde koşmazlar. Bir hareketleri ile binlerce, milyonlarca insana, mahluka fayda vermenin sınırsız aşkıyla yaşarlar. Zamanlarını ve enerjilerini günlük, anlık, tek kişilik tatminlerle harcamazlar. Dünyanın en mütevazı insanı olsalar bile, misyonları onlara perakende ve günlük meşgalelerin üstüne çıkmak görevini yükler. Onlar güneş gibi, kutup yıldızı gibi görünür olmak, ama ulaşılmaz kalmak zorundalar. Onlar kendilerinden faydalanılır, ama taş atılamaz mesafede durmak çilesini de üstlenmek zorundalar. Tıpkı ülkesini yüceltmek için; Viyana, Londra, Paris, Roma, Taşkent ertesi gün bir başka başkent. Küresel ilişkiler kurmak ve liderler avlamak görevini üstlenmiş Erdoğan gibi. Ama ilk günde telefonları kilitlenen başbakan, uykusuz kalan ulaştırma bakanı şimdi ne yapacaklar? "Kapıkule'den girdim, trafik ilerlemiyor bakanım!" veya "gişelerden geçtim, magandalar sağlı sollu kesiyor, hizmet şeridinde TIR'lar, bunlar ne biçim araba kullanırlar başbakanım?" diyenlere ne diyecekler?.. Bendeniz o telefonları kaydetmedim. Çünkü aradığımda çıkmazlarsa "madem çıkmayacaktınız neden verdiniz" diyeceğim. Çıkarlarsa "şu koskoca başbakanın işi mi yok. Santral memuru gibi telefon bekliyor" diye düşüneceğim için!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.