...Bin endişe

Hoca Sadi Şirazi ne güzel demiş: "İnsan bir damla kan ve bin endişe..." diye... Eşimle beraber Paşabahçe'de, semtin adıyla maruf mağazada bakınırken, kulağımıza bir cümle çalındı: "Özal ölmüş..." Kalakaldık... İnanmak istemeyeceğimiz bir haberdi ve ikinci cümle derin üzüntüyü öfkeye çevirecek cinstendi aynı ağızdan çıkan: "Amaaan. İyi olmuş... Kurtulduk..." *** O zaman genç dimağımda, "Bir daha Özal kadar vasıflı ve cesur bir adam bu memleketin başına gelir mi?" diye bin endişe birbirini kovalıyordu. Çünkü bu memlekette öyle bir insanın arkasından, sevmiyor ve hatta nefret ediyor olsa bile "Amaan. İyi olmuş... Kurtulduk..." diyecek kadar tıynetsiz insanlar vardı ve memleket meselelerine taraf olma kaliteleri, kale arkası fanatik seyircilerden farksızdı... Fakat Kadir Mısıroğlu Beyefendinin dediği gibi, sanki Rabbim bu milleti "manevi" olarak vazifelendirmiş ki, Özal'ı aratmayacak liderlere kavuşturdu bizi... (Çoğul ifade etmemin sebebi Sayın Cumhurbaşkanımızdır.) *** O kadar çok meselemiz var ki daha, üzerindeki tozlu, küflü örtüleri kaldırılmamış veya bugüne kadar gün yüzüne çıkarılmaya cesaret edilememiş. O kadar çok mesele, yüzleşmemiz gereken... Türkçemizin katlinden, Lozan'a kadar... Dersim'de ne olduğunu bilmeyen mi var; Başbakanımızı neredeyse Dersimliler bile yalnız bıraktı. Ama işe bakın ki, Sayın Bahçeli bile artık bir "milli dava"nın siyasi lideri değil de, kendisine oy verenlerden çok farklı bir tavır sergilemekten çekinmiyor sanki... Ben "ülkücülük" denen mukaddes davanın çetin zamanlarında küçüktüm. Anlatacak kahramanlık hikayem yok. Ama ülkücülüğün ne olduğunu rahmetli Seyyit Ahmet Arvasi Bey'in dizinin dibinde defalarca dinlemek nasip oldu. Parti panayırına dönmüş siyasi arenada Başbakanımıza moral olacak bir Yazıcıoğlu vardı: Şehit ettiler... *** Şu günlerde Recep Tayyip Erdoğan Bey'in ameliyatı, "karamsar"lığa yatkın olduğumdan, bin türlü endişeye sevk etti beni. Ve neler hatırlattı: Allah korusun... Fakat sağlık haberleriyle rahatladık. Acil şifalar diliyor ve eskisinden daha dinamik ve kararlı bir şekilde, "prangalarımızı" çözmeye devam etmesi için dua ediyorum. Çünkü sarf edeceği enerji ve yapacağı işler bu saatten sonra, bu siyasi tabloda, bu millet için bir lütuftur... Allah'tan milletin içinden, millete güvenerek, millete hizmet inancıyla gelmiş bir siyasetçi... "Diğerleri başka türlü mü?" diye sormasın kimse ki, "kaset rezilliklerini", "kongre cambazlıklarını", "görevlendirmeleri" tartışmakla vakit kaybetmeyelim...