Nihayet!

Baştan sona zevk ve merakla seyredip, verdiği paraya değdiğini düşünen bir sinema meraklısı gibiydim "Operasyon Argo"dan çıkarken. İran devrimi sırasında yaşanan rehine krizini merkez alan film, yaşanmış hikayelerden yola çıkıyor. Devrim sırasındaki gerçek görüntülerle harmanlanan filmin ilk 15 dakikası, insanı öylesine içine alıyor ki, kendinizi o tarihte ve orada hissediyorsunuz. 1979'ların atmosferini hem Amerika, hem İran ve hem de Türkiye sahnelerinde başarıyla veren film, gerilim ve tempo açısından da müthiş. Adeta sinema dersi... Ben Affleck hem yönetmen ve hem başrol oyuncusu olarak, abartısız fakat gerçek bir hikaye anlatmayı kusursuz başarmış. Çatışma, kovalamaca sahneleri olmayan bir aksiyon filmi... Diğer taraftan Amerika'nın o yıllardaki politikalarına da gayet objektif ve eleştirel bakabiliyor "Operasyon: Argo" Elçilikte rehin alma krizi sürerken, karışıklıktan yararlanan 6 Amerikalı dışarı çıkabilmiş ve Kanada elçisinin ikametgahına sığınmıştır. Amerikalı olmanın asılmak için yeterli sebep sayıldığı İran'ın o günlerinde, bu 6 kişiyi evlerine götürmek oldukça zor bir iştir. Affleck İran'a girecek ve o 6 kişiyi mekan araştırması yapan Kanadalı film ekibi olarak çıkarmaya çalışacaktır. Filmin Türkiye ayağı ve bazı İran sahnelerinin Türkiye'de çekilmiş olması, hatta yan rollerde iyi tanıdığımız Türk oyuncuların yer alması filme bizim açımızdan ayrı bir hoşluk katıyor. Kostümler, aksesuarlar, çevre düzenlemeleri o yılları yaşatacak kadar gerçekçi. Geniş açı çekimlerde bile bu atmosfer bozulmuyor. Gerilimin arttığı havaalanı sahneleri ise tek kelimeyle oyunculuk ve yönetim performansı... Orasına, şurasına takılmadan rahatça seyredilebilecek bir filmi paylaşmanın hazzını yaşıyorum bu satırları yazarken. Kaçırmayın... İyi seyirler...