Sıradaki gelsin!..

A -
A +

Avrupa'daki "keklerinden" Milan'ı bir kez daha dize getiren G.Saray, bir "ilke" daha imza attı. Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final vizesi alan "ilk" Türk takımı olma başarısını gösteren Cimbom, karşısında "titreyen" yıldızlar topluluğu Milan'ı "akıllı" bir taktik sonucu karmaşık "hesapların" içinde boğuşmaya bırakarak, yeni zaferlere yelken açtı. Hem de Alman hakem Hellmut Krug'a rağmen!.. Maç sonrası en çok konuşulan olay; Hasan Şaş'ın "yaka paça" indirildiği pozisyonu Krug'un "es" geçmesiydi. Tamam pozisyon "açık" bir penaltıydı, hatta kart bile gerekiyordu ancak Hasan da bu penaltının verilmemesi için Alman hakeme çok yardımcı olmuştu! Özellikle ilk yarıda ayağına gelen her topta; kendini yere bırakarak hakemi "aldatmaya" uğraşan Hasan, gerçekten çekildiği pozisyonda da Krug'u inandıramadı! Burada hakemi fazla suçlamak istemiyoruz. Hellmut Krug'un aslında üzerinde durulması gereken tarafı; maçın genelindeki "korkaklığı"... FIFA ve UEFA'nın ısrarla üzerinde durduğu "Maçı kesmeyin, oynatmaya gayret edin" şeklindeki talimatlarını hiçe sayan, başlama vuruşundan itibaren "düdük" çalmak için fırsat kollayan Krug, adeta "el freni" gibiydi!.. Bilhassa ilk yarıda sayısız düdük çalıp oyunu soğutan, "futbol" oynatmamak için çaba harcayan Hellmut Krug, "risk" alıp futbolu güzelleştirmek yerine, "çaylak" hakemler gibi her ikili mücadeleye "maydonoz" oldu, tempoyu düşürdü! Yıllardır uluslararası arenada görev yapan bir hakemin bu kadar "pısırık" olmasını anlamak zor. Bir kez daha hakemlerimizin kulaklarını çınlatalım! Topu oyunda tutmak için verdikleri mücadele nedeniyle eleştiri "bombardımanına" tutulan hakemlerimize ne kadar büyük haksızlık ettiğimizi Hellmut Krug gibilerini görünce anlıyoruz!.. Bir Hellmut Krug'a bak, bir de Siirt'te 90. dakikada "misafir" takım lehine penaltı kararı verme "cesareti" gösterdiği için meydan dayağı yiyen Metin Seval'e... Hangisi doğruyu yapıyor acaba? Nasıl olacak? Önceki yıllarda MHK'nın güzel bir uygulaması vardı. Üst klasmana yükselmeye "aday" hakemleri, play-off maçlarında "pişirip", 1. Lig'e hazır duruma getiriyordu. Zorluk derecesi yüksek bu maçlarda "rüştünü" ispat edenler, yukarıya çıkınca "apışıp" kalmıyordu!.. Şimdi Türkiye'nin "sayılı" hakemleri arasına giren isimler, hep "play-off okulu" öğrencileri arasından yetişti. Fakat ne olduysa, Bülent Yavuz komitesi bu uygulamayı rafa kaldırdı. İşin kolayına kaçtılar ve ilk haftadan itibaren Yükselme Grubu maçlarına 1. Lig hakemleri göndermeyi tercih ettiler. Tamam, zaman zaman çok "kritik" maçlara deneyimli, maçın altında ezilmeyecek, ismi her iki tarafa da "güven" verecek hakemler gönderilmesini kabul edebiliriz. Ancak, her maça 1. Lig'ten hakem göndermek; ne kadar doğru? Belki "günü" kurtarma, "koltuğu" sağlama adına Bülent Yavuz ve arkadaşları böyle düşünüyor olabilir peki ya alttan gelecek hakemler ne olacak? Gençler, hangi maçlarda deneyim kazanıp, kendini kanıtlayacak? Bugün play-off maçına göndermeye "korktuğun" genç bir hakemi yeni sezonda 1. Lig'e nasıl göndereceksin? Bizce biran önce iddiası kalmayan takımların maçlarına önümüzdeki sezon 1. Lig'e çıkması muhtemel isimlerin gönderilmesi gerekiyor. Aksi takdirde "günü" kurtarayım derken, Türk hakemliğinin geleceği "karartılır"!.. KISA... KISA... KISA... KISA... KISA... KISA... - 1. Lig'de bu sezon düdük çalan 36 hakemin 19'u üniversite, 3'ü yüksekokul, 14'ü lise mezunu. Bu sezon da asker kökenli hakemler çoğunlukta. 36 hakemin 10'u astsubay, 2'si de subay olmak üzere 12'si Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görevli. Murat Ilgaz ise emekli subay. 8'i ticaretle uğraşıyor, 4 öğretmen 4 memur, 2 doktor. Diğerleri ise mühendis, iktisatçı, sigortacı, şehir plancı ve eczacı. - MHK, sezona kötü başladığı için 18 hafta dinlendirdiği Harun Yiğit'i tekrar kazanma peşinde. "Hakem" olacağı her halinden belli olan bu genç yeteneği bu hafta da Trabzon'a gönderen Bülent Yavuz ve arkadaşları, sonunda "uyandı" ve yanlıştan döndü!.. - Sezonun formda isimlerinden Musa Eryılmaz, beklediği şansı nihayet yakaladı. MHK, her geçen gün yükselen performansıyla dikkati çeken Mersinli hakemi, F.Bahçe-Antalya maçına atadı. Bu sezon ilk kez bir büyüğün maçına çıkan Eryılmaz, ilk kez de F.Bahçe maçı yönetecek. - Rize'nin kendi sahasında kaybettiği Antalya maçı sonrası yaşil-mavili yöneticiler tarafından "topa" tutulan Serdar Tatlı'ya MHK, sahip çıktı. Rize'den yükselen "çatlak" seslere kulağını tıkayan Bülent Yavuz, Şanlıurfalı hakemi bu hafta da maça göndererek, kendisine güvendiğini gösterdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.