Gaza gelmek
Beş gündür manasız, saçma, lüzumsuz (niteleyecek başka kelime bulamıyorum) zina gürültüsü ile ilgili haberleri ve karşılıklı demeçleri okurken "gaza gelmişlik" duygusuna kapılıyorum. AB sürecinde bugüne kadar gelinebilecek en önemli aşamanın eşiğindeyiz; Avrupa'daki Türkiye karşıtlarının sesleri giderek kısılmaya, komisyon raporu hakkında olumlu ipuçları gelmeye başlamış. "Tamamdır bu iş" diyeceğimiz sırada, söz ağzımızda kalmış. Neden mi? Nereden ve ne şekilde gündeme düştüğü belli olmayan bir "zina maddesi" ortalığı kasıp kavuruyor. Tabii ülkemizdeki her türlü kamusal tartışmada kullanılan "dezenformasyon aleti" de hemen devreye sokulmuş, şapla şeker karışmış, zihinler bulandırılmış. Ve tabii ki hemen iki kutuplu bir itişme başlamış: zina yasasını isteyenler-istemeyenler. Bunun adı "denizi geçip derede boğulmak" filan değil, "okyanusu geçtikten sonra su içerken boğulmak". Kanun çıksa... Piyasa'nın idrak problemini cumartesi günü yazmıştım. Ama, bu yasa çıkınca mutlu olacakların da idrak konusunda piyasadan farkları yok. Ne olacak bu yasa ile? Toplumun ahlak seviyesinde veya aile birliğinde iyileşme mi olacak? Halihazırda yeterince utandırıcı bir boşanma sebebi olan bu fiilin önüne mi geçilecek? Kaldı ki, kanuna sokulmak istenen fiil, dinin yasak saydığı "zina fiilinin" sadece bir kısmı. Bu kanunla mı "muhafazakar aile yapımız" korunmuş olacak? Aile yapısını erozyona uğratan maddi, sosyal, manevi bir sürü sebep var ortada. 2004'ün, statüko ile değişimin mücadelesinde en kritik yıl olduğunu ve iplerin sık sık gerilmek isteneceğini tahmin ediyorduk hatırlarsanız. Nitekim, her fırsatta ipler gerilmeye, ekonomi "destabilize" edilmeye çalışıldı ve çalışılıyor. Zira AB üyelik yoluna giriş, satükonun da egemenliğinin sonu olacak bu ülkede. Bunu idrak edebilsek, "gerginlik ve dezenformasyon" tuzağına düşmeyeceğiz. "Yasadaki tanımıyla" zina maddesi çıksa muhafazakarlık ve aile yapısını ne kadar korumuş olacağız bilmiyorum ama, bu konuda ısrar etmek suretiyle "gerginlik üreticilerinin ekmeğine yağ sürerek" AB yolundaki güzelim gidişatın ne hale geldiğini görebiliyoruz. "Gaza gelmek" tabiriyle neyi kastettiğimi şimdi anlatabildim mi?