İfrat ve tefrit

A -
A +

Ya bir uçta, veya diğer uçta olmak bu ülkenin vazgeçilmez kararkteristiği galiba. İster ekononomik kriz, ister deprem, ister kuş gribi, ister siyasi gerginlik. Konu ne olursa olsun, Türkiye'nin kahir ekseriyeti iki kampa ayrılıyor: Gereğinden fazla büyütenler ve umursamayanlar. Konuya ve oluş biçimine göre bu iki kamp arasında geçişler oluyor ama ana yapı maalesef böyle teşekkül ediyor. Konu ekonomi ise ya her daim kriz bekleyenlerin, işler illa kötüye gidecek diyenlerin sesi duyuluyor, ya da herşey ama herşey iyi diyenlerin. Konu deprem ise ya her an olabilecek depremin evhamıyla yatıp kalkanlar, ya da deprem bizi vurmaz aymazlığında olanlar ortalıklara dökülüyorlar. Bir haftadır kuş gribi vakalarında yaşananları düşünün lutfen. Bir tarafta yangına körükle giden, yeterince bilgi sahibi olmayan, vatandaşı evhamın göbeğine iten felaket tellallığı, diğer tarafta ise riskli tavukları kucaklayıp sırıtarak poz veren kör cehaletin karalığı. Halbuki dinimiz de, örfümüz de hep itidali, temkini, sükuneti ve tevekkülü va'z etmiyor mu? Medyasıyla, bürokratıyla, siyasetçisiyle vatandaşıyla herkes bu gürültülü karmaşanın bir parçası olurken "itidal" kelimesini hatırlayan pek yok ne yazık ki. Devekuşu gibi... İtidal ve tevekkül ne yok saymak demektir, ne de umursamamak. Hadisenin farkına varmak, akl-ı selim ile bilgilenmek ve tedbir almaktır. Sonra da kadir-i mutlak olan Allah'a güvenmek. Kuş gribi tabii ki önemlidir. Salgına meyilli olan her türlü sağlık problemi çok önemlidir. Halkı paniğe sevketmemek için "böyle bir problem yokmuş gibi davranmak", "görmezden gelmek" değil, konuyu sakin ve anlaşılır biçimde anlamak ve anlatmak lazımdır. Ortalığı velveleye veren "panik tacirleri"nin mukabili "yok saymak" değil, "doğru biçimde varsaymak"tır. Türkiye bugün ciddiye alınması gereken, ama felaket muamelesi de yapılmaması gereken bir tehlike ile karşı karşıya. Her olaydan sansasyon çıkarmaya meraklı medyanın aleyhteki tezviratına rağmen hükümet de hızlı bir refleksle hadiseye müdahil olmuş durumda. Üstelik coğrafi, demografik ve iklim şartlarına rağmen. Hatalı ve tenkit edilecek noktalar vardır, olacaktır da... Ama şu anda yapıldığı gibi yerden yere vurmak biraz insafsızlık oluyor. Umalım ve dileyelim ki, bu musibet de daha önceki diğerleri gibi ülkemizden kalkıp gider. Bayramınız mübarek olsun.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.