Irkiltici bir başlık ama latife olsun diye yazdım. Lakin, yabancı ülke vatandaşlarının Türkiye'de gayrimenkul satın almalarını, vatan toprağının satışı olarak gören insanlar var. Hatta bir vatandaş üşenmemiş hesaplamış ve bir yıl içinde 234 milyon m2 "vatan toprağının" yabancılara satıldığını tespit etmiş. Dehşet bir durum(!). Türkiye'mizin toprakları dönüm dönüm yabancılarca istila ediliyor, bu zihniyetin sahiplerine göre. AB uyum yasaları çerçevesinde çıkan ve yabancıların mülk edinmesine imkân veren kanunu "toprak bütünlüğüne vurulan darbe" olarak görenler dahi var bu ülkede. Yirmi yıl önce, rahmetli Özal bu kanunu getirdiğinde Anayasa mahkemesi veto etmişti. Gerekçe yine aynı idi: Vatan toprağı. Üstelik karar metninde İstiklal Marşına da atıf vardı: "Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı". O tarihte kanun çıkmadı, Türkiye özellikle arap kökenli yüzmilyonlarca dolarlık yabancı sermaye girişinden oldu. Yirmi yıl sonra Hükümet kanunu çıkardı ama her taşın altında "istilacı düşman" arayan zihniyet yine zıpladı. Gerçi tüm eğitimi boyunca, "dört tarafı düşmanlarla çevrili, üstelik iç düşmanları da olan bir ülkede yaşama paranoyası ile yetiştirilmiş" insanların bu korkusunu da bir yere kadar anlıyorum. Rasyonel davranış Anlıyorum anlamasına da, yerli yerinde duran bir apartmanı veya bina veya araziyi, yabancı bir yatırımcı, parasını ödeyerek aldığında ne gibi bir kötülük doğar bundan diye de merak ediyorum. İsmi üzerinde, "gayrimenkul", yani "taşınmaz". Üstelik, bu ülkede bir "taşınmaz" satın alan yabancı, parasının bir bölümünü de bu ülkenin geleceğine emanet etmiş demektir. Neymiş, verimli tarım arazilerini ele geçiriyorlarmış! Diyelim ki doğru. Ne yapacak bu yabancı, verimli diye toprakları kamyonlara doldurup kendi ülkesine mi taşıyacak? Ya da araziyi tel örgü ile çevirip kendi bayrağını mı asacak? Neticede, bu ülkenin kanunlarına tabi olarak, bu ülkede tarım üretimi yapacak. Bu ülkeden işgücü sağlayacak, bu ülkeye döviz kazandıracak, vergi verecek. Yani hepimizin vatanı olan bu topraklara ekonomik katma değer sağlayacak. Türkiye, korkuların hakim olduğu ruh haletinden çıkabilse çok daha "ferah ve fahur" bir ülke olacak... Birgün inşallah.