Çok bilinmeyenli problem!

A -
A +

Beşiktaş'ta problemdi...Eskişehir'e gönderildi, üçüncü maç sonrası yine problem olup, kadro dışı kaldı... Uslanmadı... Sezon başı, G.Antep'e yollandı... Daha sezonu açmadan problem oldu... "Ben hasta Beşiktaşlıyım" ayaklarında siyah-beyazlı formayı giymek istediğini ısrarla söyledi... G.Antep, mukavele yaptığı futbolcunun, bile bile nazını çekti... Neden? Çünkü transferde kendisine cömert davranan, kulübü zengin eden Yıldırım Demirören ile İbrahim Kızıl'ın iş ilişkisi vardı... Büyük ceza alması gereken Batuhan, G.Antep ile tek antrenmana çıkmadan İstanbul'un yolunu tuttu... *** Oysa "Ben kalırım, o gider" dediği Mustafa Denizli, kendisine ihtiyacı olmadığını ısrarla söylemesine rağmen, basının da bastırması üzerine Yıldırım Demirören, Denizli'ye baskı yaptı... Şimdi Batuhan "kerhen" Beşiktaşlı gibi... Siyah-beyazlı formayı giymek için can atıyor... Atıyor ama üzerine giyecek bir forma yok ki... Düşünebiliyor musunuz? Çünkü o, 18 yaşında olmasına rağmen 104 kilo maşallah! Belli ki; onun amacı futbol oynamak değil, Beşiktaşlı futbolcu ayaklarında, hava atmak... Yakında duyarız, yine gecelerin adamı olduğunu... Batuhan, eğer futbolu bu kadar sevseydi, önce kilosuna dikkat ederdi... Çünkü futbol iri cüsseyle oynanmaz. Öyle olsaydı, bugün "sumo güreşçileri" sahalarda olurdu... Zaten Beşiktaş'ın bu kadar problemli birisine, üstelik Bobo, Nobre, Holosko, Nihat varken, ihtiyaç duyacağını da zannetmiyoruz ya... Terzi iş başında Ondan bahsederken, bir gün olsun, iyi kelimeler kullanmak istiyoruz ama olmuyor nedense... Oysa futbol için meziyet, klas, zeka onda... Ama olmayan bir şey var ki, o da saygı... Her maçta o güzelim F.Bahçe formasını makasla yaka kol rast gele kesen Emre Belözoğlu, bu alışkanlığını ne yazık ki ay-yıldızlı forma üzerinde de gösteriyor... Estonya maçında, dikkat ettinizse, milli formanın kollarını yine eğri büğrü keserek sahaya çıktı... Terziliğin, yanından geçmemiş bir acemilikle yapılan bu iş bir tarafa, ona sesini çıkarmayan Fatih Terim'e ne demeli? Dün akşam ki maçta yine aynı şeyi yaptı mı bilemiyoruz ama (Bu yazı Bosna Hersek karşılaşması öncesinde yazılmıştır) birilerinin, ya Emre'ye "dur" diyerek, elinden makası alması, ya da üzerine göre "özel" forma diktirmesi gerekiyor... Yoksa formanın bir bez parçası olmadığı, ona başka türlü anlatılamaz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.