6 milyon euro+Ali Bilgin, Bekir, Deniz veya Önder'den ikisi... 4 milyon euro (nakit)+Aydın Yılmaz bonservisi ile ve alt yapıdan bir başka futbolcu... 3 milyon euro (nakit)+Batuhan ve Serdar Özkan... F.Bahçe, G.Saray ve Beşiktaş'ın Bursaspor'a Sercan'ı alabilmek için sundukları teklifler bunlar... Bilmeyenler sorabilir belki... Kim bu Sercan?.. Bu kadar paraların ve adamların uğruna feda edildiği futbolcu, Türkiye'nin en önemli ismi mi? Tek başına takım mı? Gol kralı mı? Maradona mı, Messi mi, Kaka mı? Bu sezon Bursaspor forması ile Süper Lig'de sadece 2 (yazı ile iki) gol atmış birisi için bütün bu koparılan tantanalar ve İstanbullu "3 büyüklerin" kıyasıya girdikleri transfer savaşı "ismi var, cismi yok" futbol şansıyla yoğrulmuş Sercan için... *** Üstelik Bursaspor kadrosunda fazla düşünülmezken ve yokluğu asla fark edilmezken bu yaygaralar koparılıyor... Ya oynasaydı? Ya 2 değil, 12 gol atsaydı? Ya da, Bursaspor'un liderliği yakalamasında büyük payı olsaydı? Yanmıştı F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş... Tüm gayrimenkullerini satsalar, alamazlardı Sercan'ı... Göreceksiniz, bu Sercan'ı İstanbul zaptedemeyecektir... Neden mi? Bursa'da ehliyeti yokken 260 km süratle direksiyonda hava atan, iş yaptım zanneden bu delikanlının hızını, İstanbul keser mi, artırır mı? Göreceğiz, göreceksiniz... *** 13 Aralık 2008 tarihinde Bursa'da oynanan Trabzonspor karşılaşmasına saatler kala cezası kaldırılan, antrenmansız olduğu için ilk on bire alınmayan ama karşılaşmanın son dakikalarında şans bularak, bariz ofsayttan attığı golle takımını galip getirirken, hocası Güvenç Kurtar'ı "neden geç oyuna aldın" diye tribünlerin önüne "yem" olarak atan Sercan, İstanbul'da neler yapar neler... Çünkü o şımartıldığı için, olgun bir kişinin ağırlığını üzerinde fazla taşıyamayan birisidir... Ertuğrul Sağlam'ın, Bursaspor'un iyi para kazanacağı bir transfer çocuğu için, ne kadar mutlu olduğunu söylemeye gerek yok... Sağlam onu zaten takımda düşünmüyordu ki... Onun istediği bir gözdü, Allah verdi iki göz... Şimdi oturup ağlaması gereken Semih, Nonda, Makukula'dır... Onlar, Sercan'ın yanında, tam bir "Niyazi" değiller mi? Varan 2... Bursasporlu Sercan'ı "transferin en gözde yıldızı" diye vitrine çıkarırken, bir başka isme haksızlık etmeyelim! Trabzonspor'un durumu ortada... Forvetindeki kısırlığın iki başaktörü Umut Bulut ve Gökhan Ünal'dan ikincisi, aynen Sercan gibi, ligin ilk yarısında sadece 2 gol atmasına rağmen, İstanbullu "3 büyüklerin" kıskacında... Sercan'ı alamayan, Gökhan'a saldıracak... Türkiye Ligleri'nin gol açısından en fakir golcüleri, şimdi trilyonları elinin tersiyle itiyor... Ne günlere kaldık yahu!.. Kaç tane Semih var? Kimisi "eski göz ağrısı" Nihat gibi futbolcunun kendisine 3.5, kulübüne de 4.5 milyon euro verip hayal kırıklığı yaşar... Kimisi "bonservis bedeli yok" diye "mal bulmuş mağribi" gibi Gökhan Zan'a sarılır, hayal kırıklığı yaşar... Kimisi, bir inat uğruna 15 milyon euro saydığı, özel uçakla gidip aldığı Mehmet Topuz'un "olsa da olur, olmasa da" durumu nedeni ile hayal kırıklığı yaşar... Ama tribünlere şirin gözükmek adına, yanlış transferin başmimarları, ellerindeki Semih gibi profesyonelleri göremez... 11 yıldır "ağzı var, dili yok" bir portre içinde, yedekliğe isyan etmeyen, oynadığında en kralını ortaya koyan Semih, şimdi "tu kaka" öyle mi? Hakkını aramak suçsa, asın Semih'i... Fakat birazcık adaletiniz varsa, yaşatın o Semih'i... Yoksa ucuz kahramanlık yapanların, yel değirmenlerine saldıran Don Kişot ve uşağı Sancho Panza'dan ne farkı kalır?