Beşiktaş istiyor ki; "Ben istemem, yan cebime koy!" Yok öyle şey arkadaş! Çalışacaksın, senin de olacak. Sen elindekini ağustos böceği gibi har vurup harman savur. Sonra da "Aç kaldım" diye sızlan. Bunun adı hovardalıktır. Bunun adı enayiliktir. *** G.Birliği'nin ligdeki konumu itibariyle hiç de hak etmediği yerde bulunması inanılacak şey değil. Avrupa'da yüzakımız ol. Ligde en hoş, en erkekçe futbolu oyna, sonra da sıradan bir Anadolu takımı kadar puan topla. Beşiktaş için en kritik maç olmasına rağmen, onların bu karşılaşmaya sıradan bir gözle bakması en büyük yanlışlıktı dün gece. G.Birliği, siyah-beyazlılardan daha ciddi, daha komple anlayış içinde futbolun güzelliklerini sergilemek arzusundaydı. Oysa, onların puana ihtiyaçları yoktu ki... Onlar sadece klaslarını İnönü'de de göstermek istiyordu. Ersun Yanal'ın ilk 11'de fazla düşünmediği Veysel, bu defa en güvendiği adam olarak sahadaydı. O biliyordu ki; Beşiktaş defansını kafa toplarıyla mükemmel yıpratan, fırsatlarını en iyi değerlendiren birisiydi Veysel. *** Ya Beşiktaş, standart kadroda değişiklik yapma zahmetine girmemişti Lucescu. Kısa A.Hassan'ı havadan uzun paslarla golle tanıştırma fikri saçmalığının yanı sıra orta sahada Tümer ve Yasin gibi etliye - sütlüye karışmayan ikiliyle bir zafer bekliyordu Lucescu. Ama 20 dakikada iki golü birden kalesinde görünce işler karıştı. Ahmet Yıldırım'ın bu iki golde Tayfur ve Emre ikilisiyle birlikte affedilmez hatası vardı. 45.dakikada Mustafa Özkan, boş kaleye topu yuvarlasa, telafisi olmayacak sonuç; daha o dakikada gelecekti. Allah'tan ilk devrenin uzatma dakikalarındaki penaltı, imdada tam zamanında yetişti. *** Devre arası tribünlerdeki kanaat, "Bu işi ikinci devre biter" şeklindeydi. Ama Gençler bu yarıya kale direğini sıyıran iki ihtar atışıyla başladı. Sergen faktörü bile işe yaramıyordu. Beşiktaş'ın varını - yoğunu ortaya koyması Lucescu'nun her türlü defans riskini hiçe sayarak hücuma dönük futbolu galibiyeti sağlayacak golleri bir türlü getirmedi. Maçı mükemmel yöneten Bülent Demirlek'in son düdüğü çaldığında ne Rize'nin kıyağı işe yaradı, ne tribünlerin müthiş desteği. Çünkü şampiyonluğa inanmayana ekmek yok bu ligde.