Nereden nereye
Yılbaşından bu yana endeks bazında yüzde 200 yükselen Borsa İstanbul tarih yazıyor. Talep o kadar güçlü ki, yükseliş trendini şirketlerin ‘büyük’ ortaklarının aralık ayında yaptıkları 5 milyar liralık hisse satışları bile durduramıyor. Endeks 5.500 puanı da aştı. Yüksek enflasyonist ortamda yapılan faiz indirimleri ile merkez bankasının kontrolüne geçen döviz piyasasında kur hareketlerinin sabit hâle gelmesi Borsa İstanbul’u alternatifsiz yaptı. Yatırımcı sayısı 3,5 milyona ulaştı. Merkez Bankasının açıkladığı Beklenti Anketi’ne göre enflasyon 2022’yi yıllık yüzde 65 seviyesinde tamamlayacak. Yatırımcıların hisse senetlerine yönelmelerine yol açan en büyük sebep, Türkiye’nin hızlı büyümesinin sürdürülebilir hâle getirilmesi. Şirketlerin kazançları katlandığı için hisseleri büyük talep görüyor. Vatandaş parasını enflasyona karşı tek koruma aracı olan BİST’te değerlendiriyor. Sabırlı olanların kazançları en az ikiye en fazla 5’e katlanmış durumda… Burada dikkati çeken en olumsuz gelişme, finansal okur yazarlığı olmayan büyük bir yatırımcı kitlesinin tamamen duyuma dayalı hisse alıyor olmaları. Zira bunlar endeksin düşüşe geçtiği zamanlarda panik satış yaparak dengenin bozulmasına yol açıyor. Borsa eskisi gibi değil, dalga boyları azaldı. Artık önceden olduğu gibi vur kaç, al sat sistemi yok. Alacaksınız, bekleyeceksiniz, meyveler olgunlaşınca toplayacaksınız. Bugün 2,94 dolardan işlem gören endeksin 2013’teki 5 dolar zirvesine (9.300 puana) 2023’de ulaşmasına kesin gözle bakılıyor. Seçimlerin Cumhur İttifakı’nın zaferiyle sonuçlanmasının ardından bu beklenti gerçekleşecek, hatta üzerine bile çıkılacak. Peki o zaman ne yapmalı? Öncelikle enerji, demir çelik, çimento, gayrimenkul, iletişim, savunma sanayii sektörlerinde bugünden pozisyon açmalı.
Kur korumalı mevduattaki çözülmeyle birlikte yerli yatırımcıların geçen hafta 2 miyar dolar satmalarına karşı piyasada düşüş yaşanmadı. Zira Merkez Bankası ihracatçıyı korumak adına alıcı pozisyonunda bulunuyor. Diğer taraftan Türkiye’ye fon girişinde büyük artış devam ediyor. Katar’ın ocak ayına kadar hazinenin ihraç edeceği eurobondlardan 2 milyar dolarlık alım yapacağı açıklandı. Katar ve Türkiye toplamda 10 milyar dolara ulaşacak kaynak aktarımı için kasımda anlaşmışlardı. Bugüne kadar yaklaşık 1 milyar dolarlık kaynak girişi gerçekleşti... Geri kalan 7 milyar dolarlık bölümün kademeli olarak 2023 seçimleri öncesinde yurda giriş yapacak... Suudi Arabistan, Merkez Bankasında 5 milyar dolarlık hesap açılmasına karar vermişti. Körfez ülkeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerde zaferle çıkacağına kesin gözle baktıkları için kesenin ağzını sonuna kadar açtı. Bu paralar istikrara geliyor. Ama asıl kazancımız enerjide olacak...
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Türkiye'de kurulması planlanan doğalgaz merkeziyle ilgili olarak "Sadece Rus tedarikçilerin değil, diğer ihracatçıların da dâhil olacağı yeni bir platform kuracağız" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Karadeniz’de yeni büyük doğalgaz keşfi müjdesini verdi. 540 milyar metreküplük doğalgazımız yeni açılacak kuyularla 1 trilyon metreküpe çıkacak... Avrupa kıvranırken, Türkiye’de enerji bayramı yaşanacak. Geçen sene 50 milyar dolar enerji faturamız bu yıl 98 milyar dolara çıkacak... Ama bu son olacak. Türkmenistan doğalgazı bizim üzerimizden Avrupa’ya akacak. Katar’dan boru hattı ile doğalgaz akışı başlayacak. 2023’ün Mart ayında mutfaklarda kendi doğalgazımızı kullanacağız. Ayrıca doğalgazla çalışan elektrik santralleri ile şirketlerimiz ucuz maliyete kavuşacak. Enerji faturamızla birlikte hem cari açığımız küçülecek hem de kur baskısı ortadan kalkacak, enflasyonda kalıcı düşüş sağlanacak. Vatandaş 4 ay süreyle doğalgaz ve elektrik zammı görmeyecek. Nisan ayından itibaren fiyatlarda düşüş başlayacak. Resim 180 derece değişiyor. Türkiye’m son 5 yılda nereden nereye geldi… Peki bu kimin eseri?