"Basın" deyip geçmeyin

A -
A +

Merhaba, "Basın çarpıtıyor..." "Ben böyle bir beyanat vermedim..." "Bizi medya yaktı..." Her zaman duyabileceğiniz bu cümleler belki de en fazla geçen hafta kullanıldı. Partisinden bir bakan istifa eden lider, "Arkadaşımız suçsuz ama basının baskısı yüzünden görevi bıraktı" dedi. Değişik çevrelerden basına gelen tekzipler, tenkidler birbirini kovaladı. Hatta TBMM'nin; gazeteciler açısından en önemli bölümü olan 'kulisler' basına kapatıldı. Meslektaşlarımızın meşhur savunması ile genellikle basın 'günah keçisi' oluyor; gazetelerde yer alan kişi niçin buna sebep olduğunu düşünmüyor da, "Niye yazdınız?" sorusuna yoğunlaşıyor. Adressiz mektuplar Peki bu yakınmaların tamamı yanlış mı? Başka bir deyişle, medyanın her yazıp söylediği doğru mu? Elbette değil... Biz 'genelleme' yapılmasını doğru bulmuyoruz. Kurunun yanında yaş niçin yansın?.. Yayın hayatımız boyunca tiraj endişesini bir kenara bırakıp "Önce dürüst ve ilkeli habercilik" diyen bir gazete, bu hassasiyeti göstermeyenlerle niçin aynı kefeye konsun? 'Güdümlü' ve 'maksatlı' haber yapıldığından şikayetini dile getirenler, 'yuvarlak' tepkileri bir kenara bırakıp, yanlışlığa net olarak parmak basmalıdır. Hedefi belli olmayan suçlamaları kimse üzerine almadığı gibi, dürüst davranan gazeteyle, davranmayanın kamuoyu nezdinde bir farkı kalmamaktadır. Bir dokunduk... Ermeni iftiralarının bayraktarlığını yapan Fransa'nın Cezayir'de sergilediği vahşeti gazetemizde detaylarıyla anlatmıştık. Bu yayınımız sonucu; kanlı geçmişiyle arasına ördüğü duvarda gedik açılan Fransa'nın gerçek yüzü çabuk ortaya çıktı. Vesikalarla ortaya koyduğumuz tarihi gerçekler bizzat Fransızların bile vicdanını sızlattı. Kendi generallerinin kaleminden dökülen itiraflar Fransa'yı karıştırdı. Geçmişiyle yüzleşmeye karar veren bu 'medeni' Avrupa ülkesi, gerçekten bunu başarırsa dünya daha nelere şahit olacak... Anlayacağınız, "Cezayir'in ahı Fransa'yı kalpten vurdu" Haftadan bir demet... * Dünyanın değişik bölgelerinde sahnelenen 'Soykırım Senaryoları'yla hiçbir ilgisi olmadığını iddia eden Ermenistan, samimiyetini; sınırımıza yığdığı Rus savaş uçakları ile gösterdi. Bu 'özel' öneme haiz haberi, "Ermenistan belasını arıyor" başlığı ile sizlere aktardık. * Türkiye'yi saran derbi heyecanına ayak uydurarak, yılın maçı öncesi ve sonrasındaki gelişmeleri birinci sayfamızdan sizlere duyurduk hafta boyunca. Tabii ki bu, Spor Servisimiz'in başarıdaki istikrarının ön sayfaya yansımasından başka bir şey değildi. * Bor madenlerimizle ilgili gelişmeleri sayfalarımıza aktarmaya devam ettik. Yazarımız M. Necati Özfatura da aynı konuda gelen tepkileri köşesinden sizlere yansıtmayı sürdürdü. Kamuoyunun bu konuda duyarlı olması bizi sevindiriyor ama yetkililer tarafından ferahlatıcı bir açıklama yapılmaması tedirginliği artırıyor. Bizden Haberler İstanbul Baskı Merkezimiz'de hareketli hafta... * Cemal Selçik, evlat sevgisiyle tanıştı. Asiye-Cemal çiftini kutlar, Enes'e, sağlıklı uzun ömürler dileriz. Oğlu dünyaya gelen Şeref Aksoy'u ve anne Kadın'ı da tebrik ederiz. * Mehmet Akkaya'dan ise acı haber var... Babası S. Ahmet'i kaybeden arkadaşımıza baş sağlığı dileriz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.