Büyük yangınları gazete tutuşturur

A -
A +

Merhaba, Danimarka'da ortaya çıkan fitne, Başbakan Rasmussen ile diğer Avrupalıların destek veren tutumu yüzünden tehlikeli çizgiye doğru hızla ilerliyor. Avrupa'nın, 'terör' başta olmak üzere birçok konuda olduğu gibi 'basın özgürlüğü'nde de çifte standart uyguladığı malum. Çifte standart sözkonusu olmasa bile hiç kimse, bir başkasının inançlarına hakaret etme hakkına sahip olamaz. Biz her zaman basın özgürlüğünün bir 'sorumsuzluk' olarak anlaşılmaması gerektiğini savunduk. Bu yüzkarası gazetecilerin yaptığı densizliğin ise sorumsuzluk sınırlarını bile aşıp 'kasıt'a ulaştığı kanaatindeyiz. > Yangını körükleyenler... Bir defa bu 'tahrik'in değişik ülkelerde ısrarla tekrarlanması, yöneticilerin, "Basına müdahale edemeyiz" sözleriyle kamufle ederek sunduğu destekten kaynaklanıyor. Ayrıca daha sonra yaşananlar, meselenin sadece 'sorumsuz yayıncılık'la izah edilemeyeceğini gösteriyor. Başlamak üzere olan yangını söndürmeye çalışmak bir tarafa kimi benzin döküyor kimi de körüklüyor. O halde, biz Avrupalı olmak için nice 'fedakârlıklar'a katlanırken onlar, neden her fırsatta inançlarımıza saldırıyor. Rasmussen ve benzerlerinin; diplomatik nezaket kurallarını bile altüst eden bu kin ve nefretlerinin sebebi nedir? Terörün bütün dünyayı titrettiği bir zamanda ısrarla sürdürülen bu saldırıların bir tek hedefi bütün Müslümanları en hassas oldukları noktadan tahrik etmek, kendine hakim olamayanların 'şeytana uyarak' şiddete başvurmasını sağlamak ve bunu bahane ederek üzerlerine çullanmak. > Neden mi?.. Yani, yeni bir Haçlı Seferi. "Aradan asırlar geçti, Avrupa medeniyeti öğrendi, neden hâlâ böyle bir cahillik yapsınlar" diyenler olabilir... Bu soruya Avrupa'nın bizzat verdiği cevabı cuma günü sürmanşetten, "İslamiyetin yükselişi" başlığıyla sizlere aktarmıştık. Fransa'nın meşhur dergisi L'Express yeni sayısında konuyu kapağına taşımış ve, "Avrupa'da İslamiyetin yükselişi önlenemiyor" demişti. Haberin detayında, sadece Fransa'da her gün 12 kişinin Müslüman olduğundan, çok meşhur kişilerin İslamiyete koştuğundan bahsediliyordu. 'Dinler arası diyalog'çuların kulakları çınlasın ama taassubundan hiçbir şey kaybetmeyen Hristiyanlar, dünyayı saran misyonerlere, akıttıkları milyarlara ve İslamiyete attıkları iftiralara rağmen bizzat kendi vatandaşlarının süratle İslamiyete koştuğunu görünce kâbuslara giriyorlar. Onların asıl hedefi, bizim tahriklere kapılarak olay çıkarmamızı sağlayarak, Avrupalıların nezdindeki 'Müslüman' imajını 'terörist' olarak değiştirip -ki bunu maalesef bir miktar başardılar- İslamiyete olan teveccühü önlemektir. Aman dikkat... Müslümanlar için yakılan bu yangına biz de benzin dökmeyelim. Tepkiyi fiiliyata çevirerek fitneye hizmet etmeyelim. *** Görülüyor ki, ehil olmayan ellerdeki bir gazete, dünyayı saran büyük yangınların 'tutuşturucu'su olabiliyor. İyi haftalar. Bizden haberler * Söztutan ailesi, kısa süre içinde ikinci defa 'ayrılık acısı' yaşadı. Eyüpsultan Mezarlığı'na defnedilen 'Zahire ana'ya Allah'tan rahmet diler, Cafer, Mehmet, Sadık, Hanefi ve Ömer ağabeyler başta olmak üzere bütün İhlas ailesine taziyelerimizi arzederiz. * İhlas Vakfı kurucularından Ahmet Tuncer Akalın'ın oğlu, Zeki Kılınç'ın kızı ile evlendi. Banu-Ali çiftine ömür boyu mutluluklar diler, bütün yakınlarını kutlarız. * Aylardır hastanede yatan İHA Denizli Bölge Temsilcisi Mehmet Korkmaz bütün okuyucularımızdan dua bekliyor. Kendisine acil şifalar diliyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.