"Dayakçı" gazeteciler!

A -
A +

Merhaba, 6 Mart'ta İstanbul'da yapılan izinsiz gösteriye polisin müdahale etmesiyle başlayan tartışmalar, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, TGRT HABER TV'de yayınlanan "Çerçeve'den Yansımalar Özel" programında yaptığı açıklamalardan sonra farklı bir kulvara taşınarak daha da büyütüldü. Önce şunu not edelim: Her ne kadar 'hırsız' unutulmuş, herkes 'polis'le uğraşıyorsa da, tartışmaların düğümlendiği görüntüleri savunmak mümkün değildir ve kimse de savunmuyor zaten. Ama, Türkiye'yi hırpalamak için bahane arayanlara koz olan bazı yayınların çok zarar verdiği de bir gerçektir. Kamu görevlilerinin ferdî hatalarını, hükûmete hatta devlete fatura eden bir üslûpla hazırlanmış abartılı haberler, ülke dışındaki art niyetlilere malzeme olurken, iyi niyetlilerin ise Türkiye'yi yanlış tanımasına sebep olmaktadır. Hele hele "bağcı dövme" noktasını da geçmiş olan "polis müdahalesi" tartışmasında bazı gazetelerin tavrını anlamak çok zorlaştı. "Kadın döven ülke..." Tahriklere kapılarak müdahalede ölçüyü kaçıran ve haklarında soruşturma başlatılan birkaç polisin kusuru günlerdir gündemde tutulmaktadır. Bırakın bu tür kötü görüntülerin gizlenmesini, neredeyse "Türkiye'ye gelmeyin" kampanyası için malzeme yapılmaktadır. Daha önce de sık sık karşılaştığımız basit bir kapris tezahürünü veya kendi reklamı için her şeyi yapabilen sıradan birinin, kimseyi ilgilendirmeyecek bir kararını şaşırtan bir abartıyla manşete taşımak başka nasıl izah edilebilir? "Kadın döven ülke" ne demektir? Sanki bütün millet elinde sopalarla sınıra dizilmiş, gelen kadınları dövmek için bekliyor... Türkiye ve Türk milleti buna layık mıdır? Bu tür yayınların sorumluları muhtemelen, "Ülke yararı için" şeklinde açıklayacaklardır ama aslolan milletin yorumudur. Kendi mesleğinde görev ve sorumluluğunu ihlal eden herkes, en az o dayakçı polisler kadar sorumsuzdur ve suçludur. Oysa, Türkiye'de, 'basın özgürlüğü'nü 'sorumsuzluk' olarak anlayan bazı medya mensupları, her gün peşinde yüzlerce 'mağdur' bırakmaktadır. Bunun altını çizmek de bize göre gazetecilik mesleği yararı içindir ve 'gerçek gazeteciler'e yapılacak en büyük iyiliktir. Bizden Haberler * Bursa'nın 'hizmet abidesi' şahsiyetlerinden Saim Şensöz ağabeyin torunu, yazarımız Vehbi Tülek'in kızı, İhlas Koleji öğretmenlerinden Fatih Şahin ile evlendi. İstanbul'da gerçekleşen 'sultanlara layık' bir düğün sonunda yeni bir hayata başlayan çifte mutluluklar diler, yakınlarını kutlarız. * Arkadaşımız Abdülkadir Önger, önce halasını, birkaç gün sonra da dayısını kaybetti. Samsun Bafra'da defnedilen Satu hala ve Mustafa amcaya Allahtan rahmet diler, yakınlarına taziyelerimizi sunarız. * Teknik Servis'ten Efrahim Gönültaş'ın babası Ahmet Gönültaş vefat etti. Merhuma rahmet, yakınlarına ise sabırlar dileriz. * Web-ofsetten Mehmet Ali Karamanlı'nın babası Yaşar amca da Hakkın rahmetine kavuştu. Yakınlarına taziyelerimizi arz ederiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.