Gözümüz Ankara'da
Merhaba, Bütün dünyanın dikkatini Türkiye'ye çeviren Milli Takımımız'ı; "Muhteşem" 'final'den sonra İstanbul'da bağrımıza bastık. Tabii ki hemen hepimiz, "Neden aynı başarıyı diğer alanlarda gösteremiyoruz" diye düşündük. Türk insanının; inanarak çalıştığı taktirde neleri başarabileceğini gösteren bu sonuç, ekonomi ve siyaset alanında çektiğimiz müzmin hastalıklardan kurtulmak için "Örnek olsun" temennisini seslendirerek, son günlerde her vatanseverin içinden geçenlere tercüman olmaya çalıştık. Vahamet 'dış'a taştı Uzun zamandır devam eden 'futbol rüyası' bitince, bir süredir 'unuttuğumuz' acı gerçeklerle tekrar yüz yüze geldik. "Nerede kalmıştık" demeye kalmadan, bütün olumsuzlukların bıraktığımız gibi durduğunu üzülerek gördük. İki aydır Başbakan Ecevit'in rahatsızlığına "Kilitlendik". Herkes; tartışılmaz bir gerçek haline gelen siyasi belirsizliği, işlerindeki kötü gidişin en büyük sebebi olarak görüyor ve öfke dolu gözlerle Ankara'ya bakıyor. Her gün biraz daha artan eleştiri yağmuruna artık hükümet üyeleri ve koalisyon liderleri bile katılmaya başladı. "Ne olursa olsun koltuğu bırakmam" görüntüsü verdiği için her gün biraz daha destek ve itibar kaybeden Başbakan Ecevit'in etrafında oluşturulan "Çember daralıyor". Hatta, eleştiri sahipleri, demeç vermenin bir adım ötesine geçerek, siyasileri; belirsizliği sona erdirecek bir çözüme zorlayan eylemlere imza atmaya başladılar. Trajikomik gidişatımızı yakından izleyen dış basın bile Türkiye'nin 'harakiri' yaptığından bahsetmeye başladı. Kilit açılıyor mu?.. Ama geçen hafta çok farklı gelişmelere şahit olduk. Kemal Derviş'in, "Siyasete giriyorum" çıkışı ve "DSP'nin yol ayırımı"na girişinden tutun da Başbakan Yardımcısı Yılmaz'ın "Artık biri bir şey söylesin" demeye gelen açıklamalarına kadar olanları, topluca büyüteç altına aldığınız zaman, Türkiye'de gelecek günlerin, geçenlere pek benzemeyeceği sonucu çıkıyor. Biz, önümüzdeki günleri bu açıdan gözlemleyerek sonuçları size aktarmaya devam edeceğiz. Kısa haberler... Arkadaşımız Sadık Kahraman'ın "Şehir ve İnsan" köşesi, İstanbul sınırlarını aşarak 'genel'leşti... Yani, belediyeleri baz alan gelişme ve yorumlara yer verilen "Şehir ve İnsan" köşemizi; imkanlarımız çerçevesinde bazı günler bütün Türkiye'de yayınlamaya çalışacağız. Belediyeler tarafından gerçekleştirilen altyapı hizmetlerindeki aksaklıklar ise Sorumlu Müdürümüz Behçet Fakihoğlu'nun yürüttüğü ve oldukça büyük ilgi gören "Konuşan Türkiye" köşemizde yer almaya devam edecek. Bu vesileyle; ülkenin her köşesinde yaşayan herkesin, her türlü mağduriyetini "Konuşan Türkiye"de dile getirebileceğini tekrarlayalım. Haber Merkezimiz'den Mehmet Gel, üç hafta gibi uzun bir süreyi İsrail'de geçirerek Ortadoğu gerçeğini daha geniş bir açıdan değerlendirmeye çalıştı. Üç gün boyunca sizlerle paylaşacağı sonuçları ilgiyle izleyeceğinizi umuyoruz. Eğitim Grubu'muz, bütün üniversiteleri incelemeye aldı. Tercihler için anahtar konumundaki bu bilgileri yakında gazetemizle birlikte yayınlayacağız. Üniversite adayları, bizi yakından izlemeniz sizin için hayati önem taşıyor... *** Görüşmek üzere...