Haberi koklamak

Merhaba, Bizim meslekte 'bugün' aslında 'dün'dür... Yani bizler zamanı, hep bir gün önceden yaşarız. Büyük bir heyecanla sayfalara yerleştirdiğimiz en taze gelişmeler bile okuyucuya ulaştığı zaman 'dünkü' durumuna düşer. Bu yüzden gazetecilikte, gelişmelerin nereye doğru gittiğini, sonucun ne olacağını görebilmek yani; haberi 'koklayabilmek' çok önemlidir. *** Önceki hafta verdiğimiz manşetlerle siyasetin izleyeceği yörüngeye işaret etmiş; yaklaşık iki aydır devam eden siyasi istikrarsızlığa isyan edenlerin oluşturduğu "Çember daralıyor" demiş, olumsuzlukların kaynağı olarak görülen Başbakan Ecevit liderliğindeki "DSP'de deprem"in yolda olduğunu haber vermiştik. Hatta öncü sarsıntıları da ertesi günkü, "DSP yol ayrımında" manşetiyle duyurmuştuk. Geçen haftaki sohbetimizde ise "Türkiye'de önümüzdeki günlerin, kesinlikle geçen günlere benzemeyeceğini" söylemiş ve başlığa da "Gözümüz Ankara'da" demiştik. Yanılmadık... Nitekim geçen hafta yaşanan gelişmeler manşetlerimizi doğrular nitelikteydi. Aylardır süren 'durağan' görüntüsüyle yabancı medyanın "Hasta Ankara" yakıştırmasına sebep olan siyaset dünyası; TBMM tatilde olmasına rağmen öyle hareketlendi ki, sadece biz değil, bütün dünya gözünü başkentimize çevirdi. Patlayan fırtınadan, "Ankara toz duman" içinde kaldı. "Geliyor" dediğimiz deprem, 'Ak Güvercin'i fena hırpaladı ve "DSP parçalandı" Sonrası malum... İstifalar, itirazlar, isyanlar, yeni oluşumlar vs... Artık umumi sahnede cereyan eden bu gelişmeleri yakinen izlemek, detayları araştırmak ve sizlere ulaştırmak kalıyordu geriye ki, bu zaten işin kolay tarafıydı. Hele hele, işine aşık elemanlardan oluşan bir ekibe sahipseniz... Mimarları kutluyoruz... Burada, yıllık iznini yarıda keserek görevine koşan Yücel Kayaoğlu'nu, 'yeni'leri ilk önce Türkiye için konuşturan Sibel Tokgöz'ü, bu arkadaşlarla birlikte bütün stratejik noktalarda 'nöbet tutan' Sinan Çetin'i, Buket Güven'i özellikle anmadan geçmek mümkün değildir. Ankara'da 'kuş uçsa', daha kanadını çırpmadan olayı bize haber veren Akif Bülbül'e ve bütün ekibine takdir ve teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu arada haksızlık etmeyelim... Son günlerde gazeteyi 'Ankara' mahreçli haberler dolduruyor ama yine sayfalar İstanbul'da hazırlanıyor. Dolayısiyle bu malzemeleri iyi değerlendirerek gazetemizin muhtevasını ve görüntüsünü oluşturan merkezdeki mutfak elemanlarımızı da kutluyoruz. Farklı yorumlar Yukarıda bahsettiğimiz 'koklama'yı oldukça başarılı biçimde yürüten ve isabetli tespit ve teşhisleriyle, diğer medya kuruluşlarının da dikkatini çeken başyazarımız Yılmaz Öztuna, İsmail Kapan, Rahim Er, Fuat Bol, Altemur Kılıç başta olmak üzere bütün yazarlarımız, gelişmeleri yakından izleyip, zaman zaman farklı açılardan bakarak, ama hepsi Türkiye ve Türk milletinin geleceğini esas alan değerlendirmeler yaptılar. Genel Yayın Müdürümüz Resul İzmirli ise ihtisas konusu olan 'toplam kalite' kriterlerini ülke çapında uygulayıp, yapılması gerekenleri, 'hayallerim' tevazusuyla sundu. Objektifler daha uzun süre Ankara'yı gözetleyecek. Gelişmeleri manşetlerimizden, değerlendirmeleri yazarlarımızın sütunlarından izlemeye devam edin, farkı farkedin... *** Görüşmek üzere...