Kriz 'tepe'den geldi...

A -
A +

Merhaba, 'Kriz, panik, iflas...' gibi 'sağlığa zararlı' tabirlerin bol bol telaffuz edildiği bir hafta geçirdik... Gizliliği, Anayasa ile teminat altına alınan MGK'da cereyan eden bir tartışmanın, bizzat Başbakan tarafından kamuoyuna açıklanmasıyla başlayan kâbus, hafta boyunca devam etti. Bütün ülke, Ankara'dan yayılan "Krizden sıkıntıya" düştü. Bu seferki sarsıntı o kadar şiddetliydi ki, İncirlik'ten kalkıp Irak'ı bomba yağmuruna tutan ABD uçaklarından, milyonlarca çalışanı çok yakından ilgilendiren, "Kademeli emekliliğe iptal"e kadar nice önemli gelişme, gündemi değiştirmeye yetmedi. "Öyle olmasaydı böyle olmazdı..." türünden yorumlar hafta boyunca sürüp gitti. Ekonominin dibe vurmasına, kameralar önündeki 'hissi şikayetlerinin' yol açtığı yorumlarının yoğunlaştığını gören Başbakan Ecevit, 'Düşmeseydik de inecektik' hesabı, "Zaten ekonomi düzgün gitmiyordu, MGK'yı terketmeseydik de bir yerden patlak verecekti" diyor. Oysa, 'su köprüyü bölmeden' önce, her şeyin çok düzgün gittiği, enflasyon belâsından en geç iki yıl içinde kurtulacağımız söyleniyordu. Bütün bu olanlardan sonra da tekrar "Bize güvenin" deniyor. Olmaz böyle şey... Yetki ve sorumluluk makamları sabır ve fedakarlık gerektirir. Yöneticiler bazan yönettikleri binlerce kişiden her birinin sahip olduğu en basit haklardan bile mahrum olabilirler. Bu görevler hükmetmekten çok sabretmeyi gerektirir. Hani şu 'kızılcık şerbeti' meselesi... Özellikle ülke yöneticilerinin en çok dikkat etmesi gereken şey, bilhassa 'kriz anlarında krize girmemek'tir. Aksi takdirde kriz kaosa dönüşür. Zira kriz 'çığ' gibidir; tepeden aşağı çoğalarak iner. Bayram bildiğiniz gibi Bayramlarda, günlük gazetelerin yayınlanmaması teklifi, başta Gazeteciler Cemiyeti olmak üzere birçok çevreden çok olumlu tepki almıştı. Ancak birkaç gazetenin, aksi görüş belirtmesi sebebiyle bu teklif maalesef gerçekleşemedi. Yani önümüzdeki Kurban Bayramı'nda da göreve devam edecek olan 'çalışan gazeteciler' ve -çıkmasına karar verilseydi- "Bayram" gazetesinde çalışarak bir miktar ferahlamayı hayal eden 'işsiz gazeteciler' bu bayramda da 'bayram yapamayacaklar'. Misilleme 'sessizce...' Geçen hafta, kriz telaşından dolayı gerektiği kadar üzerinde durulamayan bir gelişme de "Fransa'ya misilleme"ydi. ANAP Van Milletvekili Kamran İnan'ın, dış politikadaki engin tecrübesi ışığında hazırladığı kanun teklifi Dış İlişkiler Komisyonu'nda kabul edilerek TBMM'ye gönderildi. "Türkiye, Ermeni Soykırımı'nı reddeder, bu konuda ısrarı düşmanca tavır addeder" şeklindeki bir ibarenin de yer aldığı bu teklif, yıllardır devam eden 'düşmanca tavır'a karşı yapılan en ciddi çalışmadır. Bunda; ısrarlı yayınlarımızla büyük pay sahibi olduğumuzu düşünüyor ve bununla öğünüyoruz. İsmail Kapan, yuvaya döndü Geçen hafta, Türkiye ailesinde bir devir-teslime de sahne oldu. 'Müesseseleşmemizde' ve İstanbul başta olmak üzere bütün baskı merkezlerimizde, en modern teknik alt yapıya kavuşmasında en büyük paya sahip olan Muammer Gürbüz, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı'na getirilirken, Müessese Müdürlüğü'ne de, gazetemizin 'tepeden tırnağa' her kademesinde görev yapan İsmail Kapan getirildi. Her iki arkadaşımızı da tebrik ediyor yeni görevlerinde başarılar diliyoruz. Bizden Haberler Ankara Temsilcimiz Sabahattin Önkibar, amcasını kaybetti. Rize'de defnedilen Mustafa amcaya bol rahmet diliyor, arkadaşımıza ve bütün yakınlarına taziyelerimizi sunuyoruz. Yazıişleri'nden Faik Dağlı, dayısının oğlu Davut Özdağ'ı, ömrünün baharında ahirete uğurladı, sabırlar diliyoruz. Baskı Servisimiz'den Mehmet Kamiloğlu'nun minik kızı Zeliha'ya "Hoş geldin" diyor, Pervin-Mehmet çiftini kutluyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.