Manşetlerin itirafı...

Merhaba, Medyamızın, 'önemli haber'den ziyade, 'önem verdiği haber'i manşete taşımak ve kendi oluşturduğu bu 'sanal fırtına'yı da günlerce malzeme yapma hastalığını bu köşede sık sık dile getiriyoruz. Nitekim bu mesleği ülkemize ve bütün insanlığa hizmet aracı olarak gören bizlerin bu ıstırabını, yazarımız Rahim Er ağabey geçen hafta "Entellektüel Boyut"ta ele aldı. Umarız, hiçbir zaman 'öz eleştiri' ihtiyacı duymayan medya yöneticileri artık bu önemli çağrılara kulak verir. Zira, kendisinden başka herkesi ve her şeyi 'düzeltmek' gibi 'kendinden menkul' bir görev yüklenen bu zavallılar bir türlü 'aynaya bakma' fırsatı bulamamış, dolayısıyla da, saplantılarından; 'basın özgürlüğü' zannettiği sorumsuzluktan, 'şeffaflık' adına yaptığı jurnalcilikten kurtulamamıştır. Bu acı gerçekleri tekrar dile getirme ihtiyacı duyuyoruz, çünkü bu müzmin hastalığın, kuş gribi şüphesiyle tekrar nüksettiğini görüyoruz. Maksatlı habercilik Bütün uluslararası kurumların "Tehlike yok" açıklamalarına rağmen kuş gribi neden günlerce medyanın tek gündemi oldu dersiniz?.. Hükümetin icraatlarını değerlendirip, eksikleri dile getirmek yerine kolayı seçip, "kendilerinin buldukları" bir 'tehlike'ye karşı bekçiliğe soyunarak 'ucuz kahramanlık' yapanların taşeronluğunu üstlenen bazı meslektaşlarımız, son keşifleri olan 'içki yasağı' haberlerinden de beklediği sonucu alamadı. Yeni bir arayış sonunda, hem 'durgun' tatil günlerinde manşet sıkıntısı çektirmeyecek hem de 'asıl amaç'a hizmet edebilecek bir konu olarak kuş gribi bulundu. Kuş gribi bitti!.. Böyle olduğunu bu bir kısım medya bizzat kendi sayfalarında ortaya koyuyor. Bu gazeteler, günlerdir birinci sayfanın tamamını ayırdıkları kuş gribini birdenbire unutuverdiler. Acaba bu 'salgın' bir gecede tarihe mi karıştı?.. Elbette hayır. 'Amaca hizmet' için daha cazip bir konu bulununca derhal 'at değiştirildi' ve kuş gribi unutuldu. Sayfaları kuş gribinden 'teslim alan' M. Ali Ağca'nın tahliyesini, bizim meslekteki "Haber haberi iter" prensibi de izah edebilmemiz için yeni haberin, öncekinden daha önemli olması gerekiyor. Oysa, "adım adım bütün Türkiye'yi saran ve binlerce kişiyi öldürebilecek" bir 'seri katil' yanında, bir kişiyi öldüren ve cezasını çekip tahliye olan bir katilin ne önemi olabilir?.. Bizi kuş gribi değil, medyamızın müptela olduğu 'salgın' endişelendiriyor. *** İyi haftalar... >> Bizden haberler * Yakınlarını kaybedenlerin imdadına koşarak, alışık olmadıkları 'son görev'lerini yerine getirmede yardımcı olan Sedat Özdal aynı hizmetleri, vefat eden kayın pederi için ifa etti. Bayram öncesinde dünyadan göç eden Hüsamettin amcanın, afv ve mağfirete kavuşarak gerçek bayramı idrak etmesini diler, Sedat Hoca'ya ve diğer yakınlarına taziyelerimizi sunarız