Medyamızla tanıştılar!
Merhaba, Siz de müşahede etmişsinizdir... Milyarlarca dolarlık bir tesisin açılışında küçük bir aksaklık olur veya kendini bilmezin biri ortaya atılarak bir ucuz kahramanlık yapar, bütün basın mensupları oraya koşar... Seviyeli yayın endişesi taşıyorsanız böyle şeylere fazla ehemmiyet vermeyerek asıl gündeme yoğunlaşırsınız ama ertesi günkü gazetelere bakınca şaşırırsınız. 'Önde gelen' gazetelerin hemen hepsi, o 'parazit'i manşetlere çekmiş, asıl haberi ya hiç görmemiş veya satır aralarında geçiştirmiş. Siz bu 'sözbirliği'ni görünce, 'atlama' endişesiyle irkilirsiniz. Ancak detaylara baktığınızda, bildiklerinizden farklı birşey olmadığını, yine 'garip bir gazetecilik' vak'asıyla karşı karşıya olduğunuzu anlar, kendi adınıza rahatlar ama Türk medyası adına bir kere daha üzülürsünüz. Son örnek... Benzer bir tutum 'zina' konusunda sergilendi. Daha "bir madde" bile olamayan zina yasağı konusunda öyle bir gürültü koparıldı ki, 400 maddelik dev bir TCK reformunun 'güme gitmesi' yetmedi, büyük fedakârlıklarla iyi bir noktaya getirilen AB ilişkileri de bozuldu. Bütün ifade ve icraatlarına rağmen, hükümet ve Başbakan Erdoğan için hâlâ takıyye zorlaması yapanlar, Avrupa'nın da kafasını karıştırdı. Gunter Verheugen başta olmak üzere bütün AB yöneticileri, temaslarda edindikleri bütün iyi izlenimlere rağmen Erdoğan'ın samimiyeti konusunda şüpheye düşerek tavır değiştirdi. Öyle ya... "Yakın zamanda sahneye çıkan bu kadroyu, kendi milletinden daha iyi tanıyamazlardı..." Avrupa'da hava birden değişti. Bırakın önümüzdeki Aralık'ı, Türkiye'nin girebileceği bütün 'aralık'lar kapatılmaya başlandı. Türkiye'de piyasalar alt-üst oldu. Birkaç gazete yöneticisinin egosu, ülkeyi (dolayısıyla hepimizi) trilyonlarca lira zarara uğrattı. Başbakan Erdoğan, Brüksel'e giderek 'bardaktaki fırtına'yı dindirdi. Türkiye hakkında karar verecek olanların 'U' dönüşü basın mensuplarını da şaşırtmıştı. Kollarını yana açarak mahçup bir ifadeyle; "Meğer hiçbir şey yokmuş" diyen Prodi, bütün Avrupa adına özür diler gibiydi. Avrupa, Türkiye hakkında yıllardır referans aldığı medyamızı 'daha iyi' tanımıştı. Bizden haberler * Sağlık personelimizden Mehmet Damarlı'nın aile saadeti, Ömer Faruk'un teşrifiyle pekişti. Uzun ömürler diler, bütün yakınlarına (özellikle de Kemal Arkun dedesine) tebriklerimizi sunarız. * Baskı Tesislerimiz'den Şaban Gültekin'in kızı Hümeyra, Hüseyin Gümüş'ün oğlu Ali ile evlendi. Genç evlilere mutluluklar dileriz. * Denizli büromuzdan Havvas Kılıç babasını kaybetti. Merhum Ömer Hoca'ya Allah'tan rahmet diler, yakınlarına taziyelerimizi arzederiz.