Niyet hayır...
Merhaba, Tiraj savaşı, gazeteciliğin tarihi kadar eskidir. Promosyon ise, 'Daha fazla okuyucuya ulaşabilmek için kullanılan vasıta' olarak tarif edilebilir. Basın dünyamız, promosyonla 'kültürel bir ortamda' tanışmış olup, bu dönemde gazetemiz de okuyucularına, her biri sahasında temel eser olan 18'er ciltlik üç ansiklopedi ve onlarca kıymetli kitap kazandırmıştır. Bir süre sonra gazetelerin promosyon anlayışı değişmiş, ana fonksiyonumuz olan 'bilgilendirmeyle' hiç bir ilgisi bulunmayan şeyler verilmeye başlanmıştır. Şimdi ise gazetecilik adına hatırlamak bile istemediğimiz bir döneme girilmiş ve bizzat gazeteler 'promosyon' olarak verilir olmuştur. TV'lerde yayınlanan, "Bilmem ne ürününü alana ........ gazetesi bedava" şeklindeki reklamlarla, gazete ve gazetecilik 'resmen' ikinci plana atılmıştır. Biz orada yokuz Son dönemde yaşanan bu çılgınlığa kendini kaptırmayan Türkiye; okuyucusuna sadece 'gazete' vermeyi tercih etmiş ve karşılığını da fazlasıyla almıştır. Zira, promosyon için bayiye giden ve hangi gazeteyi aldığını bile bilmeyen kişilerin oluşturduğu tiraj sağlıklı değildir. Oysa bizi iradesiyle tercih eden ve sadece gazete alan Türkiye okuyucusu kendisini bizim bir parçamız gibi hissetmekte, tebrik ve tenkitleriyle yanımızda olmaktadır. Bu yüzden de tiraj grafiğimiz zikzaklardan uzak, bir istikrar abidesidir. İnsanlara hizmet etmek için 'doğan' gazetemiz, ilk nüshasından beri sürdürdüğü ilkeli yayınları ve ek faaliyetleriyle bunu ispatlamıştır. Son dönemde ülkemizde yaşanan sıkıntılar bizi derinden üzüyor... Yeni bir dönem... Her gün yeni bir kriz haberi veriyoruz ve çoğunluğu az gelirli olan vatandaşlarımızın, geçinmekten aciz hale geldiğini, tanınmaz fiyatlarından dolayı birçok ihtiyacını alamadan döndüğünü biliyoruz. Bu 'yâre'ye bir nebze 'çare' olma niyetiyle yola çıktık... Ve şimdi Türkiye'de, Türkiye gazetesinin düzenlediği TürkiyemCard dönemi başladı. Bu; birkaç flaş kuruluşla düzenlenmiş, belli kesime hitap eden 'sığ' bir kampanya değil, herkesin günlük zaruri ihtiyaçlarını temin için gittiği birçok dükkan ve mağazada, can simidi gibi imdadına yetişecek geniş tabanlı bir organizasyondur. Sisteme daha şimdiden binlerce firma katıldı ve bu sayı her gün hızla artıyor. Anadolu'nun herhangi bir köşesinde gittiğiniz bir mağazada, "TürkiyemCard/AVANTAJ BURADA" etiketiyle karşılaşacak ve alışverişten sonra TürkiyemCard'ınızı gösterecek, yüzde 25'lere varan indirimden istifade edeceksiniz. Burada esas hedef insana hizmettir, bu sebeple de diğer gazetelerin 'promosyonu' ile hiçbir ilgisi yoktur. Bu sebeple Enver Ağabey'imizin verdiği 1 milyon tiraj hedefine ulaşacağımızdan zerre kadar şüphemiz yoktur. Nereden bildiğimizi mi soruyorsunuz? Cevap yine O'ndan öğrendiğimiz bir cümlede gizli... Niyet hayır... Akıbet hayır. Uzaklarda arama... Geçen hafta 'Basın'da güven'li bir gazetemizde tam sayfaya yakın bir haber yayınlandı. Sebzeden elde edilen yakıtın San Fransisko'da bir benzincide satılmaya başlandığını anlatan haber, "California'da alternatif enerji adına tarihi bir adım atıldı. Biodizel adı verilen yakıtın, 20 yıl içinde ABD'deki diesel araçların yüzde 20'sinde kullanılacağı tahmin ediliyor" diye başlıyor ve ballandırarak devam edip gidiyordu. Oysa bahsedilen yakıt Türkiye'de çoktan üretilmiş ve istasyonlarda servisi bile başlamıştı. Konu gazetemizde iki defa yer almış, 8 Mayıs nüshamızdaki ön haberden sonra 20 Mayıs'ta da haberin gelişmesi gazetemizde şöyle yer almıştı: 'Biyodizelle yolculuk başladı' Uludağ Üniversitesi'nde bitkisel yağdan üretilen oto yakıtı Bursa'da dolmuşlarda kullanılmaya başlandı. Litresi 575 bin liradan ticari olarak servise sunulan alternatif yakıtı kullananlar da oldukça memnun. Minibüs şoförü Turgut Mutluer, "Bu yakıtı kullandıktan sonra arabamın çekişi arttı. Ayrıca egzozdan pis koku yerine parfüm gibi bitki kokusu geliyor" dedi...