Teşekkürler...

Merhaba, bizim için çok özel bir gün... 22 Nisan 1970'te hayata 'merhaba' diyen gazetemizin bir yaş daha büyümesinin coşkusunu yaşıyoruz. *** İnsan sevgisi ve hizmet aşkı ile dolu kalplerinden başka hiçbir şeyi olmayan beş idealist arkadaşın hayali, "Hakikat" olmanın ötesinde, bugün "Türkiye"nin en büyük gerçeği haline geldi. Başlangıçta ortaya konan bu samimiyet ve dürüstlük mayası, 31 yıllık yolculuğumuz boyunca tek sermaye olarak kullanıldı. Bu sayede Babıâli, milli ve manevi değerlere, kişi hak ve hürriyetine saygıyı bırakmadan da gazetecilik yapılabileceğini öğrendi. Değişen toplum ve gelişen teknik imkanlara göre gazetemiz sürekli yenilendi, ancak işe başlarken çizilen yol haritasından kıl ucu kadar ayrılma olmadı. Bugün zirveyi zorlamamızın sebebi de, asil milletimizin bu prensiplerimize olan teveccühüdür. Başlangıçta ortaya konan fark; her dönemde 'çok özel' bir görev üstlendiği bilinciyle hareket eden arkadaşlarımız sayesinde bu günlere kadar aynen taşındı. Bu gün de şartlar ne olursa olsun bulunduğu noktada hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak, daha güzel "Türkiye" gayretlerimizde en büyük pay sahibi olan bütün personelimize şükranlarımızı sunuyoruz. *** Ayrıca, 'yaş günümüz'ü kutlayan bütün okuyucularımıza, yöneticilerimize ve meslektaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Ermenilerin hayali yıldönümü Yıllar önce hazırladıkları planı; bir unutturup bir vurarak adım adım uygulayan, haksız davalarında maalesef küçümsenmeyecek bir noktaya gelen Ermeniler, şimdi de ABD'yi; eyalet eyalet 'teslim alıyor'. 24 Nisan'ı 'görkemli' bir anma günü şeklinde kullanarak dünya kamuoyunu aldatmayı hedefleyen şer lobileri, aylardır gece gündüz çalışıyor. Yarın yapacağı konuşmada 'soykırım' kelimesini kullanmasını sağlamak için ABD Başkanı Bush'a, büyük baskı uygulanmaktadır. Buna karşılık; ABD'deki bazı Türk derneklerinin fedakarlıkları dışında ciddi bir çalışma yapılmamıştır. Fransa Parlamentosu'ndan çıkan talihsiz karardan sonra Türkiye'de biraz ciddiye alınan Ermeni meselesi yine zamanla rafa kaldırıldı. Oysa su uyusa bile bu nankör komşu uyumayacağını defalarca gösterdi. Bazı talihsiz vatandaşlarımıza bile, "Ermeniler'e az yapmadık" dedirtecek yoğunluktaki propaganda bombardımanı altında, sessiz kaldığımız sürece 'doğru' tarafta olmamızın fazla önemi kalmıyor. Türkiye Cumhuriyeti; kuruluş yıllarında karşısına çıkan bu sürpriz rakibi belki küçümsedi ama şimdi kaplumbağa 'finiş'e çok yaklaştı. Ne yazık ki, 'gündem enflasyonu' yaşanan Türkiye hâlâ meseleyi ciddiyetle ele almış görünmüyor. Devletin bu konuda köklü ve istikrarlı bir politika takip ettiğine dair en ufak bir belirti yok. Daha ziyade sansasyonel konuları tercih eden basınımızın da, 'mecbur kaldığı' günler dışında Ermeni meselesine layıkiyle yer verdiği söylenemez. Biz üstlendik... Hiç arzu etmezdik ama Ermeniler'in, yıllardır yürüttüğü sinsi faaliyetleri izleyerek kamuoyuna duyurmada yalnız kaldık. Ama bu, 'yalnızlık' çektiğimiz ilk konu olmadığı için bizi fazla şaşırtmadı. '24 Nisan Sendromu'nu, günler öncesinden yakın takibe alarak; hızla yayılan "Soykırım virüsü"ne dikkat çektik, Ermeniler'in iftiralarına 'suçüstü' yaptık. Bu yayınlarımız sayesinde; dünyanın her yerindeki okuyucularımızın Başkan Bush'a gönderdikleri mesajlarla, Ermeni lobilerinin baskısını etkisiz hale getirdik. Türkiye için hayati önem taşıyan bu mücadelede bütün medyanın birlik olması en büyük temennimizdir. 'Bor'un pazarı... Zaman zaman gündeme gelen 'bor madenleri' konusunu büyüteç altına aldık. Dış Haberler Servisimiz, CIA'nın; bor madeni ile ilgili raporunu ele geçirdi, sonuçlar çarpıcıydı: 21. yüzyılın petrolü olarak tanımlanan ve endüstride, uzay teknolojisinden bilişime hemen her sektörde kullanılan bu altın değerindeki madenin neredeyse tamamı ülkemizde bulunuyor. Dünya rezervinin yüzde 70'ini oluşturan bor madenlerimiz, Türkiye'yi on defa gelişmiş ülke haline getirecek değerde. Yani "Kurtuluş bor'da"... Ama, altın değerindeki bu rezervimizi, yok pahasına yabancı şirketlere satma gayretleri sebebiyle, aynı gün Fazilet Partisi lideri Recai Kutan'ın, dış kaynaklı "Komplo uyarısı"nı anlamlı bulduğumuz için manşete taşıdık. Bizden Haberler * Pazarlama ve Satış Müdürümüz Metin Kayacan ile çeşitli birimlerimizde görev yapan Hüseyin, Şeref ve Şerif Kayacan kardeşlerin babası, Spor Servisimiz'den Halit Kayacan ile Fehim Kayacan'ın dedesi Ali Kayacan'ı da ebedi istirahatgâhına uğurladık. Ali amcaya rahmetler diler, Kayacan ailesine taziyelerimizi sunarız. * Kültür Sanat Servisimiz'den M. Nuri Yardım, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu'na seçildi.