Yalan payidar olamaz...

A -
A +

Merhaba, 'Doğduğumuz' günden bu yana en fazla önem verdiğimiz şey, insanların inanarak okuyacağı bir gazete çıkarmaktır. Tiraj kazanmak için her yola baş vurulan ve kavganın, gürültünün prim yaptığı bir dünyada, sansasyonel yayını hiç benimsemedik. Saldırgan ve her şeye muhalif bir üslûp yerine, bu âlemde pek itibar edilmese de ağır başlı ve yapıcı yayıncılığı ilke edindik. Böyle bir gazeteciliğin ne kadar zor iş olduğunu 'erbabı' iyi bilir. Hele bütün medyanın; kendini zehirleyen akrep misali gazeteye ve gazeteciye güvenilmemesi için elinden geleni yaptığı bir ortamda güvenilir bir gazete olmak, 'sel'e karşı yürümek kadar zordur. Yıllardır, yayınlarında doğru-yanlış endişesi taşımayarak âdeta bindiği dalı kesen meslektaşlarımız sayesinde, "Gazeteler yazıyorsa yalandır" sözünün 'özdeyiş' haline geldiği bir zamanda, "Türkiye'de yazıyorsa doğrudur" şeklinde tezahür eden altın teveccühün sebebi, ilkeli yayıncılığı sabırla sürdürmemizdir. 'Sorumlu' insandır... Eğer yazılan bir haber 'yalan'sa klavye tuşları basmasaydı veya makale iftira doluysa kalem yazmasaydı; geçen hafta, birçok gazetedeki birçok haber ve yorum sütununun boş çıkması gerekirdi. Ama Allah, doğruyu yalandan ayırma sorumluluğunu, kaleme-kâğıda değil 'insan'a vermiştir. En hassas terazi, insanın kendi vicdanıdır. İnsan, içgüdüsüne değil de vicdanının sesine kulak verebildiği kadar insandır. Daktilonun başına oturan bir gazetecinin; haber yerine senaryo yazmasına mani olacak tek şey kalbinden parmaklarına gidecek 'sorumluluk' sinyalleridir. Bunun için dürüst yayıncılık yapmak çok zordur. Kafanızda kurguladığınız ve yarın herkesin gözlerini gererek okuyacağını hayal ettiğiniz 'hikaye'nin cazibesinden kurtulacak ve çoğu zaman pek de ses getirmeyecek olan 'gerçeği' yazacaksınız. Bu, 'her' kişinin değil ancak 'er' kişinin yapabileceği bir iştir. Milletimiz sağduyuludur... Gazeteci kılığındaki senaristlerin unuttuğu önemli bir noktayı hatırlatmak isteriz: Vicdanınızı süresiz izne ayırmış ve 'olanı' değil de olmasını istediğiniz 'yalan'ı, 'haber' diye yazabilirsiniz. Ama bunlara herkesin her zaman inanmasını bekleyemezsiniz. Hele bir de, sağduyusunu defalarca ispat etmiş bir toplum olan Türk milletine hitap ediyorsanız işiniz zor... *** Son örneği geçen hafta yaşadık... Sağdan sola bütün gazeteler maden bulmuş gibi hücum ettiler. Hafta boyunca, 'doğru'luk endişesi taşımadan akıllarına geleni yazdılar. Peki ne oldu?.. Her gazetenin yayını, bugüne kadarki çizgisiyle milletin vicdanında çizdiği portreye göre değerlendirildi. Gazetelerin, 'allayıp-pullayarak' okuyucusuna 'sunduğu' iftiralar, bize 'güven mesajları' olarak geri döndü. Bizi telefon ve faks yağmuruna tutan yüzlerce okuyucumuz, "Sizi de kendileri gibi zannedenlere niçin cevap vermiyorsunuz?" dediler. Oysa, milletin vicdanından taşarak bize kadar ulaşan bu "Güven mesajları" müfterilere en büyük cevaptı. Kalplerde taht kurmamızdaki en büyük etken ise, onlar gibi olmamaktı... Teşekkürler Türkiye... Haftanın özeti... Ermeni oylarının hatırı için 'sipariş kanun' çıkaran Fransa'nın Cezayir'deki vahşetini anlatan dizi yazımızın yayını devam ederken, siyasi parti temsilcileri peş peşe kanun teklifleri vermişti. Bunlar geçen hafta TBMM Dışişleri Komisyonu'nda birleştirildi. Yeni metni, Komisyon Başkanı Sayın Kamran İnan'ın yazmasına karar verilerek iş 'ehli'ne bırakıldı. Ermeni ve işbirlikçilerinin iddialarına karşı Cumhuriyet tarihimizde cereyan eden en ciddi teşebbüs diyebileceğimiz bu teklifin, kısa sürede TBMM Genel Kurulu'na geleceğini ve birlik-beraberlik sembolü olarak kanunlaşacağını ümid ediyoruz. Tercüman olduk Bütün Anadolu'yu kasıp kavuran "Kuraklık korkusu"nu manşete taşıyarak gündem kirliliğinden kurtarmamızdan sonra milyonların feryadını duyabilen Ankara, su ve enerji meselesini masaya yatırdı. 81 il'in tarım müdürlerini toplayan ve "Tedbir almazsak Afganistan'a döneriz" diyen Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in gayretleri sonucu Su Konseyi kuruldu. *** Ve sporsever okuyucularımızı sevindirecek bir haber... Ortak arzunuzu dikkate alarak, pazar ve pazartesi günleri spora daha fazla yer ayırmaya karar verdik... Bizden Haberler  Uzun yıllar birlikte çalıştığımız İhlas Holding Güvenlik Müdürü Necati Yazıcı'yı dün sabah ani olarak kaybettik. Hepimizin başı sağolsun...  Görsel Yönetmenimiz Mustafa Bilim'in dayısının oğlu Hüseyin Mahyacılar, genç yaşta vefat etti. Arkadaşımıza ve diğer yakınlarına taziyelerimizi sunarız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.