'Yeni kriz'inizi nasıl alırsınız?

A -
A +

Merhaba, Geçen haftayı "Kritik" yapan en önemli olay; 1 Ekim'de TBMM'de ortaya çıkacak olan tablo, daha açık bir ifadeyle seçimlerin akıbetiydi. Ancak haftanın sonuna geldiğimizde, gündem o kadar farklıydı ki, başlangıçtaki gelişmeler sanki aylar önce yaşanmış gibiydi... *** Haftanın siyasi ağırlıklı ilk yarısını; medya ile ilgili bir tespitimizi sizlerle paylaşarak geçeceğiz. Her zaman 'kendinden menkul' bir yayın politikası izleyen basınımız, küskünlerin çabaları karşısında şaşırtan bir sağduyu örneği sergiledi ve erteleme atraksiyonlarına fazla prim vermeyerek, tercihini istikrardan yana yaptı. Yani, "Meclis sandığın önünü açtı" ama, bütün Türkiye'nin gözü önünde, oy kullanan vekillerin 'ne zaman el kaldıracağı'nda, "Milletin gözü üzerinizde" uyarımız çok etkili oldu. Yine 'Irak'laştı... Artık seçim tarihi kesinleşti, şimdi istikrar zamanı derken, ertesi gün yeni bir 'baş ağrısı'yla uyandık. Hem de bu ağrının ilacı Ankara'da değil, çok 'Irak'larda ve de yad ellerdeydi... Lüzumu halinde kullanılmak üzere 'yedek'te tutulan bir problem yine önümüze getirilmiş, "Kırk katır veya kırk satır"ı seçmekte 'özgür' bırakılmıştık. Zaten Irak'a müdahale için 'meşru' bir sebep arayan ABD, sık sık Washington'a çağırdığı Barzani ve Talabani'ye Kuzey Irak'ta bizim için ayrıca bir sürpriz de hazırlatmıştı. Buyurun... İşte size yeni bir durum... Derken, yetkililer ve medya, 'yeni gündem'imizi izlemeye başladık. Başbakan Ecevit bir 'durum değerlendirmesi' yaparak, gidişata yön verdi ve: Kuzey Irak'ta ölçü kaçarsa, "Gereğini yaparız" dedi. Bir önceki cümlesinde ise "Kuzey Irak'ta fiilen bir devlet kuruldu ama..." dediği için şaşkınlıkla 'ölçü'nün ne olduğunu merakla araştırırken bir 'bilirkişi' bize 'yardımcı' oldu. Sayın Başbakan'ın yıllarca birlikte çalıştığı dışişleri bakanı, "Ölçü çoktan kaçtı" diyerek konuya açıklık getirdi. Nitekim bu cevabı sayfamıza aktarırken Erbil'de, ABD ve Avrupa'nın hususi destekleriyle gerçekleşen gelişmeler de bu cevabı doğruluyordu. Bizden haberler  Arkadaşımız Tuncay Şenyürek, çok uğraştı ama babasının 'ayrılığı'na mani olamadı. Tedavi görmekte olduğu Ankara'da vefat eden Atila amcaya rahmet diler, yakınlarına taziyelerimizi sunarız.  Sayfa editörlerimizden Necmettin Öksüz, maalesef 'gerçek öksüzler' kervanına katıldı. Fatma teyzeye rahmetler diler, arkadaşımızın ve diğer öksüzlerin Cennet'te 'hasret gidermesini' Allah'tan niyaz ederiz.  Tabii dünyaya gelenler de var... Teknik Servis'ten Burhan Akan ve eşi Esra hanımı kutluyor, minik Burak'a sağlıklı uzun ömürler diliyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.