Zavallı seçim...

Merhaba, Washington, Brüksel ve Bağdat üçgeni arasında 'koşuşturan' bir haftaydı... Her gün biraz daha yaklaştığını hissettiğimiz Irak merkezli türbülansa, AB Raporu da eklenince, görüş alanımıza girme mücadelesi veren 'seçim havası' tekrar gerilere itildi. Genel Yayın Müdürümüz'ün de telkinleriyle, meydanları sayfamıza aktarmaya çalışıyoruz ancak her seferinde dış kaynaklı gelişmeler öne geçiyor. Tam, "Siyaset kızışıyor" derken bu sefer de vekillerin 'son Anayasa Mahkemesi'nin kapısını çalması, kamuoyunda tekrar bir 'acaba' şoku yaşanmasına sebep oldu. Galiba bu seçim, gündeme ağırlığını koyamadan gelip geçecek... Ne rapormuş ama... 20 Eylül tarihli gazetemizde yayınladığımız AB Komisyonu Raporu, 7 Ekim tarihli Le Figaro gazetesinde tekrarlanınca tv ve gazetelerimiz de "ele geçirdik"leri bu rapora, geniş yer verdiler. Oysa ertesi gün resmen açıklanan raporda "Sürpriz yok"tu... 25 gün önce duyurduğumuz gibi, Meclis'ten geçirilen Uyum Kanunları, "İyi haber" olarak zikredilirken, kişi ve kurumlara yönelik 'uyum'suz uygulamalar da, "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" anlamına gelen cümlelerle raporda yerini alıyordu. 'Bor'umuzu kıskanıyorlar Sık sık yer verdiğimiz bor haberleri, bazı okuyucularımızın, "Borlu musunuz?" şeklinde espriler yapmasına sebep oluyor. Ancak, Türkiye için çok önemli olduğuna inandığımız bu konu, "AB'nin bor oyunu" ile yeni bir boyut kazandı. 'ABD yapımı' entrikalara, bor aleyhine kampanya başlatan AB de katılmıştı. Manşetimize konu olan bu gelişme, saygıdeğer yazarımız Mustafa Necati Özfatura'nın, ısrarla sürdürdüğü uyarılarında ne kadar haklı olduğunu, birçok bilim adamı ve yöneticinin de aynı endişeleri paylaştığını ortaya çıkardı. Şimdi sırada Toryum rezevlerimiz var...