Seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Sarayı'nda TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni'nde yaptığı konuşmada "Türkiye paralel yapı ile mücadelesini kazandı, kazanmaya da devam ediyor" dedi. Devlet Başkanı'nın bu sözü sarf ettiği gün, 15 gün içinde üyeleri değişecek olan Yargıtay 9. Dairesi, Hanefi Avcı'nın Devrimci Karargâh davasında örgüt üyeliğinden aldığı cezayı onayladı. Yazdığı kitapta paralel örgütün kumpaslarını anlatan eski emniyet müdürüne cezaevi yolu gözüktü. Hanefi Avcı yıllarca terör örgütleri ile mücadele etmiş, siyasi olarak da muhafazakâr çizgide bir isim. "Haliç'te Yaşayan Simonlar" kitabıyla paralel yapıyı kızdıran Avcı, nasıl olduysa sol terör örgütü mensubu gibi gösterildi ve ceza aldırıldı. 'Bitti' denilen paralel yapı yangından mal kaçırırcasına Avcı kararını hızlıca aldırdı. Ama bildiğim kadarıyla hâlâ itiraz mercileri var ve o merciler bu yanlışı düzeltir herhalde.
Sayın Erdoğan'ın "Paralel yapıyla mücadeleyi kazanmaya devam ediyoruz" sözü doğru, ama "Kazandık" sözü henüz erken sarf edilmiş bir söz. Ülkemizin ulusal güvenliği için bu yapı ile devletin tüm kurumları mücadeleye kararlı olsalar da bu yapının devlet kurumları içerisine hangi ölçülerde nüfuz ettiğini henüz bilmiyoruz.
Polis, yargı ve TSK içinde, Mülkiye'de hâlâ ciddi bir güce sahip olduklarını düşünüyorum. Bu mücadelenin bugünden yarına sonuçlanması zor. Sabırla ve kararlılıkla bu mücadeleyi sürdürmek lazım.
Çok değil tam bir yıl önce 25 Aralık 2013'te paralel yapı 96 kişiye operasyon yapabilseydi bugün farklı bir Türkiye'de yaşıyor olacaktık. Herhalde ben içeride olurdum. Başarabilselerdi sözde 'Yolsuzluk ve rüşvet' kılıfı altında seçilmiş meşru hükümeti ortadan kaldıracaklardı. En büyük idealleri de 13 yıldır gecesini gündüzüne katarak bu ülkeye hizmet etmiş ve ülkeyi bugün bulunduğumuz seviyelere getirmiş olan Tayyip Erdoğan'a kelepçe takmaktı. Çok şükür Rabbim onlara bu fırsatı vermedi, vermeyecek de. Akılsızlar, siz kelepçe vurmaya kalksaydınız bu millet size Erdoğan'ı yedirir miydi? Millet sizi tükürüğü ile boğardı.
Bir an empati kurup kendimi Hanefi Avcı'nın yerine koydum. Allah kimseye yaşatmasın böyle bir kumpası. Paralelci polisler, paralelci savcı ve hakimlerin yardımı ile beni 2 sene dinlemişler. Suçum "Uyuşturucu çetesi üyeliği". İnsan böyle bir iftirayı duyduğunda donup kalıyor. Başarabilselerdi, uyduruk delillerle operasyon yapacaklardı. Operasyon esnasında evimi-ofisimi-aracımı didik didik arayacaklardı. Buralardan birine birkaç paket esrar bırakacaklardı. Sonra bıraktıkları esrarı bulup davanın en önemli delili olarak sunacaklardı. Buldukları bu uydurulmuş ve kendileri tarafından konulmuş delilleri kameralar önünde sergileyeceklerdi. Herkes "Vay be gazetecinin evinde esrar bulunmuş, adam esrar ticareti yapıyormuş. Yazık, hiç beklemezdik" sözlerini sarf edecekti. Basın aracılığı ile peşinen suçlu hâle geldiğim için hakim alıp içeriye atacaktı. Orada çürüyüp gidecektik. Ya da bedelini bana başka yol ve yöntemlerle ödetmeye kalkacaklardı. Allah bunların şerrinden korusun. Ölçüleri, vicdanları yok. Bunların yaptıklarının tüm delilleri ortaya çıkınca küçük dilinizi yutacaksınız. Daha işin çok başında yargı. Çözüldükçe hepimiz şaşırmaya devam edeceğiz.