Olacaktı; oldu!..

Trabzon'daki olaylar benim için sürpriz olmadı, bekliyordum!.."Orada olmasa" başka yerde olacaktı; tıpkı "Atatürk Olimpiyat Stadı'ndaki Beşiktaş - Galatasaray maçındaki gibi!.."

"Neden" bekliyordum; böyle bir olayı beklemek için "kahin olmaya gerek yoktu", zira, "bilim, gün be gün, facianın 'Gene geliyorum' diyen işaretlerini veriyordu!.."

Uzun bir zamandan beri, "rekabeti, düşmanlığa dönüştüren" kişilikler, sporumuza hakim olmuştu ve istedikleri gibi at oynatıyorlardı!..

Yöneticisi vardı; "kendini ve koltuğunu koruyabilmek, camialarını, taraftarlarını arkalarında tutabilmek için" rekabetin yetmediğini, "düşman oluşturmak gerektiğini" düşünen ve uygulamaya geçen!..

Gazetecisi, yorumcusu vardı; "kulüp aidiyeti içinde", bu tip yöneticilerin önünde kalkan, arkasında destek olan!..

Taraftar vardı; "gerçekler yerine", bu tiplerin peşinde koşan ve onlara inanan!..

Resmi sorumlular vardı; seyreden ve de "görevlerini yapmayan!.."

İşte bu yüzden "bir defa daha geldi" facia ve "5-10  gün içinde gene unutulacak" ve "gelecek olan" yeni faciayı beklemeye başlayacağız; kimsenin şüphesi olmasın, "o da gelecek", zira "bilim öyle diyor"; zira "gereken tedbir biliniyor ama alınamıyor!.."

***

Bakınız, "bilim" ne diyor:

Sevgili Turgay Renklikurt Hocamın bir yazısında okumuştum "o satırları" ve ondan "bana fakslamasını" rica etmiştim!..

Dünyanın en ünlü "Psikiyatri ve Davranış Bilimleri" uzmanlarından birine aitti, o satırlar!..

Yale Üniversitesi mezunu, Harward Üniversitesi'nde lisans eğitimi yapmış olan "Prof. Dr. Redford B. Williams'ın bu satırlarını arşivime koymuştum", biliyordum ki, "o satırlara sık sık ihtiyacım olacaktı!.."

Uzmanı olduğu "bilim dalında" onlarca kitap, yüzlerce makale yazan, Doktor Redford B. Williams, Duke Üniversitesi "Davranışsal Tıp Araştırma Merkezi Direktörü" idi. Yıllarca Davranışsal Tıp ve Amerikan Psikomatik Dernekleri'ne de başkanlık yapmıştı. Halen Uluslararası Davranış Tıp Derneği Başkanlığı'nı yürütüyordu!..

"Düşmanlık Kompleksi (Alaycılık / Öfke / Saldırganlık ) üzerine araştırmalarıyla ünlü olan" bu büyük uzman, şunları söylüyor, "Düşmancıl kişiliği anlatan" satırlarında:

"Düşmancıl kişilik geliştirmiş bir kişi, eksilmeyen bir öfke yoğunluğu içinde yaşar. Yaşamına tahripkar etkili adrenalin, noradrenalin, kortisol, prolactin, beta - endorfin ve enkefalin hormonları eşlik eder. Bu durumda ilgili kişinin 'organizma doğal savunma sistemi' çöker. Düşmancıl duyguları sabit hâle geldiğinden, kişileri 'dostlar - düşmanlar' olarak kategorize eder. Karşıt fikirler, tahripkâr öfke krizleri geçirmesine ve 'Ne pahasına olursa olsun' türünden kırıcı ve yıkıcı eylem türleri geliştirmesine etken olur. Bu tür kişilik geliştirmiş kişilerin olduğu ortamlarda huzur, düzen ve barış sağlanması zordur."

Bilim daha ne desin?..

Trabzon olayları "sonuçtur"; bilimin sesine kulak verilmedikçe ve "gereği yapılmadıkça" daha çok "benzer sonuçlar" yaşayacağız, "altını tekrar çiziyorum"; kimsenin şüphesi olmasın!..