Yeter artık!..

Bu kanun çıkarsa ve uygulanırsa, kulüpleri yönetecek yönetici bulamazsınız" demiyorlar mı, sinirlerim tepeme çıkıyor; inanılacak gibi değil, "bu cümleyi tersinden okuyalım"; yani "açık açık" diyorlar ki; "Bu kanun çıkarsa, 75 milyonluk Türkiye'de spor kulüplerini adam gibi yönetecek adam çıkmaz!.." Farkında değiller ki, kendilerine de, bugüne kadar gelmiş/geçmiş, nice "yasaları, etiği, sporu, rekabeti, ticareti, işi, yönetimi bilen" ve "gerçekten yöneten" insana da hakaret ediyorlar!.. Ve de istiyorlar ki; spor kulüplerinde bu "kabul edilemez" düzen devam etsin, her türlü şaibeye, iddiaya, suça çanak tutan çark dönsün. Beyler, kulüpleri "babalarının çiftliği gibi" idare etsin. Onlar, iş hayatlarındaki batakları bile kurtaracak kadar tepelere çıkarken, kulüpler gırtlaklarına kadar borç batağının içine batsın. Onlar iş hayatlarında biri bin yaparken, kulüpler, Federasyonlarda, FIFA'larda, CAS'larda, UEFA'larda yerli/yabancı hocalara, futbolculara ödenecek borçlarla, tazminatlarla boğuşsun!.. İstiyorlar ki, "Benden sonra tufan" düzeni devam etsin, bitmedi, "bu düzenin en ünlüleri", Kulüpler Birliği'nin, Federasyon'un en tepelerine otursun, "sadece kulüpleri değil", futbolu da yönetsin, yönetsin ki, kimsenin kimseye diyeceği de, yapacağı da bir şey kalmasın!. "Kendi" iş yerlerinde, "kendilerinin kulüp yönetiminde yaptıklarının, yüzde birini bile yapan" genel müdürleri, genel koordinatörleri, CEO'ları "bir dakika iş başında tutmayacak olan" bu "muteber ve ünlü" zatlar, iş, hem de "kamu yararına dernekler olan", yani bu ülkenin bütün insanlarının "harcanan tek kuruşun hesabını hukuken olmasa da fiilen sorma hakkı bulunan" kulüplere gelince, "Yönetici bulunamaz ha" tehdidiyle, "Böyle gelmiş, böyle gitsin" temennisine sarılarak, "çarkın her türlü şaibeye açık şekilde dönmeye devam etmesini" istiyorlar!.. İşte "bu zihniyet", sporu, "bir kardeşlik, sevgi, saygı, barış, dostluk, kalite, iyi ahlâk yumağı içinde yarışmak" olmaktan çıkarıp, "kin, nefret, intikam, kavga, küfür, suç yumağı" hâline getirmiş ve şimdi de "bu sistemden oy olarak besleneceğini düşünen" siyasetçilerin de desteğini de alarak, "sistemin çok az değişiklik kamuflâjı ile devam etmesi için" ağırlık koymaya çalışan bir lobinin kurbanı yapmaya uğraşmaktadır!.. Şike var mı, var, şiddet var mı, var, ırkçılık var mı, var, doping var mı, var, "Kulüplere temmuz/ocak transferlerinde hatta 5'er, 10'ar futbolcuyu, hem de piyasadaki değerlerinin birkaç misline aldırıp, ortaya çıkan rantı aralarında paylaştıklarına dair" iddiaların yaygın şekilde sürdüğü "Menajer, yönetici, teknik adam troykası" ile ilgili şaibeli görüntüleri ortadan kaldıracak bir adım, bugüne kadar atılabildi mi; ne gezer, "hayır!.." Peki "bu varların bir daha gelmemek üzere sporumuzdan yok olmasını" kimler sağlayamadı, bugüne kadar kimler seyretti; bugün "bunları önleyecek kanunlara, yapılanmaya karşı çıkan" ve hem de "Bu olursa kulüpler yönetici bulamaz" diye yaygara koparanlar!.. Elbette, "kulüplerimizi yönetenler içinde, yukarıdan beri anlatmaya çalıştığım çarkın insanı olmayanlar" da var, inanıyorum ki, "doğru dürüst" bir Kulüpler Yasası çıktığında da, "onlar" gene olacaklar, dahası, "ötekiler" giderken, "yeni gelecekler" de "kalanlar gibi" insanlar olacak!.. Göreceğiz bakalım, adam bulunacak mı, bulunmayacak mı; hodri meydan!.. Sayın Spor Bakanımız, bu tehditlere aldırmayın, doğrusunu ve gereğini, hem de hemen lütfen yapın, yapın ki, yangın daha da büyümesin!..