Tezkere!..

Irak ile ilgili hükümet tezkeresi TBMM'ye gitti, beklenenden farklı geldi.. Aslında olumlu oylar karşıt olanlardan fazla idi. Ama Anayasa ile Meclis iç tüzüğünün bu gibi hallerde ön gördüğü nisabın altında kalınca hükümetin, yabancı askerlerin belirli bir süre ülkemizde konuşlandırılması ve ne de Türk askerlerinin yabancı ülkelere gönderilebilmesi konularında istediği yetki dolaylı olarak ret edilmiş oldu. Haber bütün dünyada büyük bir şok etkisi oluşturdu. Türk'ün, Türkiye'nin itibarı, saygınlığı ok gibi fırladı... Şaşıran yalnız ABD Başkanı Bush ile Şahin yavrusu yardımcıları oldu... Savaşa karşı olan bütün dünya kamuoyu bizimle beraber seviniyordu. Ama tamamen başka nedenlerle kimi başkaları da bu karara herkesten fazla sevinmekte idiler. Türk askerinin, insani sebeplerle dahi olsa, Kuzey Irak'a giremeyeceğini ve dolayısı ile, bir zamanlar sadece bir Türk vilayeti olan Irak'ın, Saddam sonrası dönemde yeniden derlenip, düzenlenmesinden ülkemizin uzaklaştırıldığını zanneden Barzani ve Talabani'ye mensup Kürtler de vardı. Bunlar sevinmekle de yetinmeyip Türk Bayrağını yakacak kadar da küstahlaşmış ve nankörleşmiştiler!. 80 küsur yıl öncelerinin ölü doğmuş, mahut Sevres Anlaşması'nda ön görüldüğü gibi ABD mandası altında bağımsız bir Kürt Devleti kurmaları için karşılarında hiçbir engel kalmadığını sanıyorlardı!. Gerçekten buna inananlar varsa, yanıldıklarını çok çabuk anlayacaklardır!.  Kürtler aslında akıllı ve dağınık düzende ser azad yaşamaya alışmış insanlardır... Darius, Büyük İskender, Sezar ve Osmanlılar'ın gelip geçtiği bir güzergah olan ve dünya tarihinde "Fatihler yolu - La route des Conquerants!." olarak tanımlanan bu bölgede Aşiret düzeni içinde yaşayan Kürtlerin en rahat ve mesut oldukları devir, Osmanlı ve Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti dönemleridir. Osmanlı, çok uluslu bir devletti. Atatürk "Ne Mutlu Türküm diyene!" dedi. Bütün vatandaşları bir ve eşit tuttu refah, itibar ve makamların kapılarını hepsine ardına kadar açtı...  Tezkere olayı iyi mi oldu kötü mü oldu? Bence iyi oldu. Notumuz çıtamız yükseldi. Yarü ağyara ders oldu. Artık kimse bizi bilmem nerenin "Kriterleri" yokuşuna sürmeye yeltenemez. İyi oldu çünkü kimilerinin sandığı veya görmek istediği gibi para için savaşa gönderecek askerimiz olmadığını gördü. Bundan sonrası artık siyasetin işidir. Ancak, uzak görüşlü bir siyaset izlemek zorundayız. Irak, dolayısı ile bizim de içinde bulunduğumuz Ortadoğu mekan değil ama bir düzen değiştiriyor. Bu olayın dışında kalamayız!. Kürt liderleri bizi Kuzey Irak'ta görmek istemiyor. Gelmeyin vururuz! diyorlar. Genelkurmay Başkanı Org. Sayın Özkök'ün açıklaması bu gerçeğin bir ifadesidir. Aynı zamanda hükümetin şu gidip gelen Tezkeresine dolaylı bir destektir.  Görüşümüz şudur: Genelde Ortadoğu'ya, özelde Irak'a yeni bir düzen verilmek isteniyor. Sebepleri ne olursa olsun, ABD ile, veya gerekirse yalnız, mutlaka Kuzey Irak'a girmeli ve yeni yapılanmada söz sahibi olabilmeliyiz. Irak'ta 23 milyon insan yaşar. Bunun 12 milyonu Şii güneyde yaşar, 4 milyon Kürt ve 200.000 Türkmen kuzeyde yerleşiktir. Bağdat ve havalisi Saddam'ın mutlak kontrolündedir. Bölge 20'şer hanelik, parsellere bölünmüştür. Her parsel tam güvenli bir devrim muhafızının sorumluluğundadır. Herkes fişlenmiş durumdadır. ABD Başkanı ve Pentagon Irak'a müdahale planlarını Kuzey'den ve Güney'den iki cepheli olarak tasarlamıştır. 1991'dekinin tersine önce kara, sonra hava taarruzu yapılacaktı. Herşey sıcakların basmasından önce bitirilecekti. Fransa ve ortaklarının engellemelerine pek aldırış edilmiyordu. Ama bizim Tezkere planları bozdu. Şimdiki durum şudur: Dünya dostu ile düşmanı ile Türkiye'yi daha iyi tanımıştır. İtibarımız artmıştır. ABD ve İngiltere'yi zora sokacak olsa bile gerekli asgari şartlar oluşunca milli çıkarlarımız istikametinde hareket etmeye mecburuz. "Gecikmiş bir müdahale" alelacele yapılacak olandan çok daha faydalı olacaktır kanaati, ABD'nin karar mercilerinde dahi etkili olmaya başlamıştır. Bu durumda bizce yapılacak şey gerekli şartların oluşması ile eş zamanlı olarak AKP Hükümeti'nin TBMM 'ye yeni bir Tezkere gönderebilmesi olacaktır. Bunun için de birincisini ikiye bölerek iki ayrı tezkere halinde göndermek belki de daha etkili olacaktır!.