Süper Kupa niye şimdi?

A -
A +

İçi boşalmış kavramlar hayatın her safhasında karşımıza çıkıyor. Can sıkıyor. Yapılan bir faaliyetin içinin dolu olması gerektiğini düşünüyoruz. Süper Kupa'nın da bir mantığı var. Yani biz öyle düşünüyoruz. Bu kupa lig şampiyonu ile kupa şampiyonunu karşı karşıya getiriyor. "En süper takım kim" sorusuna cevap bulmak için bu organizasyon yapılıyor. Oysa takımların şu aşamada "en süper" hallerine sahip olduklarını kim iddia edebilir? Ya takımlardan gönderilen futbolcular olmuş veya yeni alınan isimler maksimum seviyede entegre olamamışlar, araya tatil girmiş hepsinden önemlisi bütün bir sezonun motivasyonu bitmiş. Yani kısacası takımlar henüz tam anlamıyla takım olamamışlar. Bu durumda bu kupayı kazananın "en süper takım" olduğunu söylemek ne derece içi dolu bir gerçektir. O yüzden bu kupanın gelecek seneden itibaren lig bitiminden sonra fazla vakit geçirmeden sezonun sıcaklığı soğumadan oynanmasını teklif ediyorum. Öyle ya Dünya Kupası hangi tarihte yapılıyor? Dünyada bütün liglerin ortalama bitiş tarihlerinden sonrasına denk düşürülmesinin mantığı da yukarıda saydığımız olumsuzlukların yaşanmaması, böylece futbol kalitesinin üst düzeyde olması değil midir? *** Şimdi maça geçelim. Liberolu oynayan Beşiktaş, tandemi seçen G.Saray'a karşı ilginçtir ki; orta sahada daha iyi bastı, sanki bir kişi fazla oynadı. Beşiktaş daha ne yaptığını bilir görüntüdeydi. Delgado liderliğindeki Kartal, daha iyi top yaptı, daha organize geldi. (Ofsayt: G.Saray -Beşiktaş: 9-2) Belli ki; daha hazırlar. Bu maçtan önce bir maç oynamış gibi yorgun, argın ve sinirli gözüken Cimbom'da panik havası vardı. (Faul: G.Saray-Beşiktaş: 14-8) Beşiktaş'ta Fahri iki kişilik dinamo kuvvetiyle çok verimliydi. İkili mücadelelerde başarılı olan siyah-beyazlılar hava toplarında da üstün bir grafik çizdi. (Hava topu kapma: G.Saray - Beşiktaş: 7-18) Alan savunmasıyla sarı-kırmızılı takımı pas organizasyonundan düşüren Beşiktaş Kleberson ve sonra da Gökhan Zan'la Necati'yi bir güzel kilitledi. Hakan Şükür'e ise zaten aman aman top gelmedi. *** Millet birini bulamazken; Sergen ve Tümer gibi iki beyini gönderen Beşiktaş Delgado'yla bunların yerini dolduracak gibi. Arjantinli sahanın yıldızıydı. Nitekim onun başlattığı üçlü pas organizasyonunda Nobre için gol atmak hiç de zor değildi. Arjantinli en kritik anlarda zeka mahsûlü pasları ve zarif hareketleriyle Beşiktaş'ı kupaya taşıdı. Tribünlerde G.Saray, sahada Beşiktaş tartışmasız üstündü. Nitekim kupayı da üstün olan götürdü.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.