Antalya’da sıradan olmayan bir gün

A -
A +

Antalya’da Akdeniz Bilişim Zirvesine katıldım. 6.sı gerçekleşen Akdeniz Bilişim Zirvesinde benim üçüncü katılımım oldu. Bir anlamda gönül bağımız oluştu. Organizasyonu başlatan Emrah Kozan çok başarılı genç bir eğitimci, girişimci ve yazar. Başladıktan sonra Antalya Teknopark Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz da bu projeye çok inanmış ve gerek bireysel gerekse kurumsal olarak projeye büyük destek vermişler.

İbrahim Bey de göreve geldiğinden bu yana Antalya Teknokent’i çok farklı bir noktaya taşımışlar. Yeni projelerinin videosunu izledim, çok heyecanlandım. Âdeta Akdeniz’de bir Silikon Vadisi kurmaya niyetliler. Girişimci ruhlu bürokratlar kamuda çok şeyi değiştiriyor.

Hem Emrah Bey, hem İbrahim Bey maaile gelmişlerdi zirveye. Emrah Bey eşi ve oğlu Göktuğ ile, İbrahim Bey de eşi, annesi ve oğlu Tuna ile. Bu ayrıntı neden önemli biliyor musunuz? Bir insan yaptığı bir işe tüm ailesini getiriyorsa o işe yüreğini koymuştur demektir. İşte bu yüzden önemli.

Türk çocuklarının sevgilisi Rafadan Tayfa’nın yapımcısı sevgili dost İsmail Fidan yepyeni projesi “Galaktik Tayfa”nın tişörtüyle gelmişti. Gerçekten yaptığı işe bu kadar âşık pek az insan vardır. Ankara’da kurdukları İSF Studios gencecik Türk çocuklarının dünya çizgi film endüstrisinin peşinden giden değil öncülüğünü yaptığı bir merkez. İnşallah haftaya da ziyarete gideceğim İSF Studios’u. Gidersem izlenimlerimi yine yazarım.

Burada bir ismi anmadan olmaz, bir gün İsmail Fidan’ın telefonu çalıyor, bilmediği bir numara arıyor da arıyor. “Buyurun” diyor İsmail Fidan, karşısındaki “Ben Mustafa Varank, çok önemli bir iş yapıyorsunuz, yarın çıkıp ziyarete geliyorum.” diyor ve bir cumartesi günü geliyor, 3,5 saatini ayırıp bu stratejik öneme sahip sektörü dinliyor. Ankara’ya döner dönmez de çizgi film endüstrisini stratejik sektörler arasına alıyor. Sayın Varank’ı sosyal medyadan takip etmek biraz yorucu, zira gecenin saat 2’sinde bir fabrikada canlı yayına girebiliyor.

Özetle çok güzel bir cumartesi günü yaşadık. Binlerce genç Akdeniz Bilişim Zirvesinde akşam 7’ye kadar oturumları dinledi. Son oturumu yaptığım için “artık kimse kalmaz o saate” diye düşünürken çıktığımda yine çok büyük bir kalabalık vardı.

Çıkarken düşündüm, sabahtan beri Türkiye’nin ve dünyanın en büyük şirketlerinin en tepe yöneticileri konuşmuştu. Başarı da konuşuldu, girişimcilik de yatırımcılık da. Akşam saat 18.30’daki oturumda çıkıp ne anlatacaktım?

Sahneye çıktığımda gün boyu beni çok etkileyen İbrahim Hoca’nın oğlu Tuna’ya ilişti gözüm. Onu görünce oğlumu özlediğim aklıma geldi. Başladım oğlumu anlatmaya. Oğlumdan başladım, oradan aileye, aile kurmaya, oradan bu hayata gelme nedenlerimizden varoluşumuza. Konuşmam bittiğinde bütün salonla birlikte ağlamıştık.

Akdeniz Bilişim Zirvesine bir bilişim şirketi sahibi olarak çıkıp tek kelime bilişim, inovasyon, girişimcilik konuşmadan inmiştim.

Her şeyin, her sektörün, her projenin esas merkezi insan çünkü. İnsanın özünü, merkezini unutursak geriye robot gibi yaşayan, robot gibi çalışan yorgun bedenler, anlamsız bakışlar kalır.

Antalya gençlerine, Akdeniz Üniversitesine, emeği geçen herkese çokça teşekkürler.

 

BARTIN

 

Antalya dönüşü Bartın'da Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğüne bağlı maden ocağında gerçekleşen patlamanın haberini aldım.

Ailelerin videolarını izledim. Mesai arkadaşlarının umutlu bekleyişlerini izledim. Yürek dayanmayacak anlar yaşadı birçok aile. Empati yapıyoruz desek yalan, yapamayız.

Ekmek parası için, çocuğunu okutmak için yerin 300 metre altına inmenin, o riskleri göze almanın ne demek olduğunu, baban, eşin, evladın yerin 300 metre altında bir yerlerde belki de ölümü beklerken hemen yukarısında çaresizce beklemenin ne demek olduğunu bilemeyiz.

İçimden Tweet atmak da gelmedi. En edebi cümleleri sıralayıp, siyah zemine kocaman #BARTIN yazıp, madenci fotoğrafları arasında en acıklısını seçip paylaşım yapmakla vazifemizi yapmış sayıyoruz, ben bu sefer vazifeden kaçtım.

Çok caydırıcı cezalar gerekiyor. Kurum yöneticilerine, şirket sahiplerine, onları denetleyenlere. Kimin ihmali varsa açıklansın. Kol kırılıp yen içinde kalmasın, kamuoyuna da açıklansın.

Bilelim ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti tek bir canını bile ihmal sonucu kaybetmeye tahammül göstermesin.

“Başka canlar yanmasın” temennisinin biz insanlara düşen boyutu budur. Takdir-i ilahi biz üstümüze düşen her şeyi yaptığımız noktada başlar.

Olayda hayatını yitiren tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.