Süper Lig’de gözlemci kadrosunda dışarıda kalanlara bakın, bir de içeri davet edilenlere!..
“Süper Lig’de, 1. Lig’de gözlemcilik yapsınlar” diye aşağıdaki isimler çağrılmış.
Adem Elgörmüş, Ali Karatutlu, Ali Şalk, Ayhan Akgöz, Emre Kosif, Ercan Hellaç, Hakkı Güler, Hasan Küpeli, Nevzat Adal, Mücahit Tatar, Tufan Akçay, Yılmaz Kalk, Barış Şimşek, Ekrem Kan, Mehmet Metin, M. Şahan Yılmaz, Oğuz Terzi, Serdar Diyadin, Volkan Narinç...
Üst Klasman Gözlemciliği için bu isimler aday, yani Türk hakemliğini ölçecekler.
Şeffaf bir kural sınavı yapılsa yarısı geçemez.
Aralarında Barış Şimşek dışında bir tane Süper Lig’de maç yönetmiş isim yok! Hatta çoğu 1. Lig’de de yönetmemiştir.
İçlerinde çok değerli isimler de olabilir. Bazılarını da iyi tanırım.
Ancak şu listeyi futbolla iştigal edenlere okuyup; “Bunlar kim olabilir?” diye sorsanız, “eski hakemler” diyen bir ya da iki kişi anca çıkar.
Muhittin Boşatlar, Cem Papilalar, Halis Özkahyalar bunlarla beraber hakemleri ölçecekler.
MHK Genel Müdürü ve kuruldakiler kendilerinden daha kariyerli isim istemiyorlar.
Gözlemcilik kurumunun da mümkün olduğu kadar yozlaşmasını, kalitenin düşmesini istiyorlar.
Düşünebiliyor musunuz; Barış Şimşek eski FIFA hakemi, şimdi UEFA gözlemcisi. En güncel bilgiye sahiptir, VAR’a tam hâkimdir. UEFA ve FIFA’nın onlarca seminerini yerinde takip etmiştir.
Mevcut MHK, Barış Şimşek’i mülakata alıyor. Hangi MHK üyesinin ya da genel müdürün kalibresi, çapı bunun için yeterli?
Üst klasmana (Süper Lig / 1. Lig) 22 hakem davet edilmiş.
Bunların 8 tanesi bir önceki sezon 3. Lig hakemiydi.
İçlerinden Oğuzhan Gökçen’in, önceki sezonun ligin ikinci yarısında hiç maçı yok.
Yine çağrılanlardan Hakan Ülker, 37 yaşında. Tam sınırda, belki de birkaç günle aday olabildi. Muğla kontenjanından çağrılmış olmalı. Hesapta il hakemliğinden yukarı hakem taşıyacaklardı.
Bu çağrılan hakemleri MHK ne zaman, ne kadar takip etmiş?
Atletik testlerde yine ciddi sayıda fire verilmiş.
Şu günlerde ABD’de oynanan Dünya Kulüpler Kupası’nda VAR’a çağrılan hakemler, pozisyonu izledikten hemen sonra nihai kararını stat mikrofonundan açıklıyor.
Yarın bu bizde de başlar. Şimdiye kadar biz yenilikleri hep ilk uygulayan ülkelerden biri olduk.
Bir kere hakemde diksiyon ve güzel Türkçe şart.
Oyun kurallarını kitabi olarak bilmek gerekiyor.
Hakem ciddi faullü oyundan mı, şiddetli hareketten mi oyuncuyu attı. Bunun ayrımını net yapması, bilmesi ve söylemesi lazım!
“Operatör, operatör... Sana söylüyorum” gibi telaş cümleleri olmaz.
Yani protokole ve oyun kurallarına uygun cümleler kuracak.
Sana bir 8 Mart yaptırtmışlar; “o yaptıranların” bugün nerede, ne yaptıkları belli değil.
Tekrar getirdiler, yine verilen emri yerine getirdin.
Bu kadar aileyi, çoluk çocuğu kendine düşman ettin.
FIFA hakem listesi yaptın, eline yüzüne bulaştırdın.
Riva’da bir tane sevenin yok. Kulüp Başkanları, dahil.
Medyada destekçin kalmadı.
Hakkındaki söylentilerin tamamı yalan ve iftira olsa bile, MHK Genel Müdürlüğü koltuğunda bir gün oturtmazlar.
“Başka adam mı kalmadı” derler. Şimdi de Riva koridorlarında; TFF Genel Sekreter yardımcılığına tav olduğun söyleniyor.
Ömer Faruk Ünal'ın önceki yazıları...