Bu sezondan çıkarılacak çok dersler var! MHK Başkanı veya TFF yöneticisi olacak olanlar; bunları ajandalarına not almalılar.
Cihan Aydın, 2025 FIFA hakem listesine yazılmıştı. Ve bu kabul gören bir tercihti.
Baskılar sonunda yazıldığı listeden çıktı, hatta MHK araya bir "klasman yapma" sıkıştırabilseydi; Cihan Aydın kendisini sistemin dışında da bulabilirdi.
Mevcut MHK için bunlar çok doğal ve rutin bir uygulama.
Gelinen nokta; ligdeki kritik maçlarda, kupadaki F.Bahçe-G.Saray gibi zorlu finallerde akla gelen isim Cihan Aydın!
Kupa finalini de vermeye mecburdunuz! Verdiniz!
Bu MHK'nın kulüplere nasıl teslim olduğuna bu sezon böyle onlarca örnek var!
Hakemler, gözlemciler; bu sezon daha neleri biliyor, neleri gördü?
Birkaç yıldır federasyonların, kulüplere nasıl teslim olduklarını yazıyorum ve yüksek sesle haykırıyorum!
Taraftara küfürden ceza veriliyor. Passolig üzerinden koltuk bir başka kişiye devir yapılıyor.
Ne oluyor? Kulüp, buradan çifte kazanç sağlıyor. Hatta ceza işlerine geliyor. Bir koltuğu iki defa satmış oluyorlar.
Hâlbuki ceza alan biletini devredememeli ki; cezanın caydırıcılığı olsun!
Şimdi soruyorum; bu ceza mı, ödül mü?
1) Kanuna göre 20 gün içinde ikamet değişikliğinizi bildirmezseniz bu bir suç!
Meşru bir hayatı olan hakemin; ikameti bir tane ve gerçek olur. Aksi takdirde başta seyahatleriniz olmak üzere birçok konu tartışmalı hâle gelir. İkametini doğru bildirmeyenlerin ve güncellemeyenlerin de ciddi problemleri var demektir!
2) Geçmişte askerlik konusunda TFF'ye yalan beyan veren hakemi görmüştük. Bugün hâlâ hakem!
3) Süper Lig Gözlemcisi, görevde tribünde sigara içmez, bacak bacak üstüne de atamaz.
Yeni nesil hakemliğin şanssızlıkları!
Cüneyt Çakır'ın, Fırat Aydınus'un, Bülent Yıldırım'ın, Tolga Özlafa'nın, Barış Şimşek'in, Halis Özkahya'nın, Mete Kalkavan'ın...
Her birinin 10 yılda, 15 yılda yaptığı hataları; yeni nesil hakemler bir maça sığdırdı.
Üstelik büyük bir zaman diliminde de VAR yoktu.
Yeni neslin şanssızlıkları var!
1) O zamanlar eğitim vardı, liyakat sahibi yöneticiler vardı.
2) Tecrübe kazandıkça, daha zor maçlar verilirdi.
3) Kulüpler; işe bulaşmazdı, tayinlerde, klasmanlarda olmazlardı.
Kimse farkında değil!
Avrupa'da yaşayan ve futbolla ilgisi olan biri ile bizim ligden maç seyredince en çok şu reaksiyonla karşılaşıyorsunuz!
- Sahada neden bu kadar polis var?
Bu birçok eski TFF yöneticisinin de dikkatini çeken bir konu!
- Polis sayısı neden bu kadar arttı?
Zırhlı araçlı, jandarmalı, tel örgülü, fileli günlere doğru hızla ilerliyoruz.
Bu işi polisiye tedbirlerle çözeceğimizi sananlar var!
TFF dik durmadığı sürece, raporlar, sevkler, cezalar caydırıcı olmadığı sürece biz bu işi çözemeyiz!
Ne yazık ki; TFF bunun farkında değil, polisiye tedbirlerle günlük yaşıyoruz.
Hiç bu kadar aşağılanmamıştık!
Konferans Ligi finalinin 4. hakemliği Halil Umut Meler'e verilmiş!
Bu tayinde; UEFA'dan bize ciddi bir mesaj var!
Artık; Türk hakem, Türk VAR, Türk AVAR devri kapanmış!
Bize bundan böyle 4. hakemlikler verilecek.
Ve TFF de bu bilgiyi marifetmiş gibi sitesinden duyuruyor. Tıpkı Arda Kardeşler'i Libya'da maç yönettikten sonra duyurdukları gibi...
Sezon başlarken klasman gözlemcileri arasında ciddi bir kıyım yapıldı. Bu kesmedi.
Yıl içinde mevcut gözlemcilerin maç sayıları 12-13'lerde kaldı.
Şimdi kendilerine yakın olanları, üst üste ligde ve play-off'larda görev vererek maç sayıları 15-16'lara taşındı. Bu belli isimleri, üst klasmana taşıma planı!