İnhitat

A -
A +

Osmanlıca bir kelimedir "İnhitat". Türkçeleşmiş, Arapça kökenli bir sözcük. Büyük imparatorlukların, büyük devletlerin düşüş, eski gücünü yitiriş, cihanşumul yani dünya çapındaki itibarını nüfuzunu kaybediş halini ifade eder. Eski Roma imparatorluğunun düşüşü, Bizansın çöküşü, Osmanlı devletinin parçalanışı, dünyadaki ihtişamını kaybediş gibi hallere Osmanlıca Türkçemizde İnhitat denirdi. *** Bush Amerikası, galiba böyle bir inhitat devrinin başlangıç sinyallerini veriyor... Çünkü Amerika gibi bir ülke dünyadaki en büyük dostu, stratejik işbirliği halindeki ortağı, Türkiye'yi ve onun dostluğunu, Türk halkının sempatisini kaybeder hale geldiyse, bir aşiret için kadîm bir dostluğu feda edecek derekeye düştüyse inhitat başlamış demektir. Amerika aşiretlerle ittifak edecek, onları Beyaz Saray'da kabul edecek kadar zaaf gösterir hale düştüyse inhitat sinyallerinden de farklı başka bir düşüş yaşıyor demektir. Daha bir kaç yıl önce Clinton'un Türkiye'ye gelişini, burada karşılanışını, Türk halkının ona duyduğu sempatiyi, sevgi ve heyecanı hatırlayın.. Clinton o güne kadar dünyanın hiçbir yerinde böyle karşılanmadığını söylüyordu. Bush ise bugün, Türkiye'ye gelse acaba nasıl karşılanır? Dilim varmıyor; Türk- Amerikan dostluğunu bu kadar kısa zamanda kaybetme becerisini gösterdiği için adı konulmamış bir diplomatik feraset gerekir... *** Irak hatası Amerikayı yalnız bozguna uğratmakla kalmamış. Ayrıca ballandırdığı "Büyük Orta Doğu Projesi"ni aşiretlerle yürütme derekesine indirmiştir. Amerika'nın bu "İnhitat devri" işaretlerinden kurtulmasını dileriz. Ama tek ümit galiba yine Clinton'ların Beyaz Saraya dönmesi ihtimalidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.