Nükleer güce evet
Türkiye yalnızlaştırılmak istenen bir ülke.. Açıkça bize meydan okuyan devletler var: Kimileri parlamentolarında aleyhimize kararlar çıkartarak gülünç toprak talepleri için zemin hazırlamakta; kimileri içimizdeki terör örgütlerine çanak tutmakta.. Ve en acısı da sık sık Türkiye'nin haince ve insafsızca ekonomik dar boğazlara itilmesi.. Ülkemizin stratejik ve jeopolitik konumu, sahip olduğu su kaynakları, bölgesel petrol ve doğal gaz rezervlerini kontrol kolaylığı, yalnız komşularımızı değil, büyük devletlerin de çıkarlarını etkiliyor.. Genç nüfus potansiyelimiz ise uykularını kaçırıyor.. Açıktan bize meydan okumaları ve yalnızlaştırmak istemeleri bu yüzden.. Eh.. Biz de pek boş durmuyoruz: İçeride birbirimizi yiyoruz.. 30 yıldan beri ülke refahına musallat olan enflasyondan kurtulmasını beceremedik.. Millî gelirimizi yıllardır 3 bin doların üzerine çıkaramadık.. Nüfusumuzun önemli bir bölümü geçim sıkıntısı içinde.. Beceriksizliğimiz diz boyu: Doğru dürüst bir anayasa yapamadık; âdil bir seçim sistemi kuramadık; iki partili bir siyasî hayata geçemedik, parti liderlerinin dediği dedikliğinden kurtulamadık.. İçeride ve dışarıda karşılaştığımız bu tehditler, bu sıkıntılar ve beceriksizlikler, toplum katlarında psikolojik bunalıma, moral çöküntüye sebep oluyor; mutsuzluğa, ufuksuzluğa dönüşüyor ve gitgide hayat şartları ağırlaşıyor.. * * * Tarihî kaderimizin bu kritik noktasında Türkiye'nin devleti ve milletiyle ayağa kalkması, şahlanması ve dünya haritasındaki kudretini göstermesi bakımından dramatik bir şoka ihtiyacı var: Bu da ancak hiç beklenmedik bir anda, nükleer güce sahip olma irade ve kararını göstermekle karşılanabilir.. Nükleer güç kararımızı, korkmadan, çekinmeden dünya gündemine getirmeliyiz.. Dostundan çok düşman komşularla çevrili bir Türkiye'nin, hem kendi huzurunu ve toprak bütünlüğünü koruması hem de komşularının güvenirliğini (!) kazanması için böyle caydırıcı bir güce mutlak zaruret var.. Komşumuz İran ve Irak bile nükleer güç peşinde.. Onlar bizden önce nükleer silahlara kavuşursa bir facia olur.. Türkiye'nin onlardan önce sür'atle bu güce sahip olması gerekir.. Böyle bir teşebbüsün teknolojik hazırlıklarına paralel olarak, elbette dış dünyaya karşı gerekçeli argümanları da ihmal edilmeyecek.. İç ve dış politikamız bu argümanlara göre şekillenecek. * * * Nobel ödüllü Pakistan'lı Abdüsselam 1980'lerde İstanbul'a gelmişti; birkaç gün kendisiyle birlikte olma fırsatını elde etmiştim.. Hiç unutmam, ayrılırken ona sormuştum: - Pakistan nükleer güce sahip olabilecek mi? - Birkaç yıl yaşarsam ben de görürüm... Bunu söylediği zaman 60 yaşlarındaydı.. Nitekim çok geçmeden, hemen hemen 10-12 yıl zarfında Pakistan ilk nükleer denemesini gerçekleştirdi. "Eğer isterse Türkiye bizden daha çabuk başarabilir" sözünü de yine ondan duydum.. Bugün Ermeniler, yarın Yunanlılar ve Kıbrıslı Rumlar küstahça taleplerde bulunabilirler.. Nitekim bunu bugünden ihsas da ettiriyorlar.. Ancak nükleer bir güç, onların bu hayallerini söndürebilir.. En güçlü Sovyetler Birliği bile yıkılıp gitti.. Ama nükleer güce sahip olduğu için Rusya hâlâ ayakta ve büyük devlet.. * * * Şu son ekonomik kriz münasebetiyle ekran başında konuşan uzmanlarımız, ikide bir "Türkiye oksijen çadırına alınmıştır", milyonlarca insanımız işsiz ve açlık sınırında, IMF reçeteleriyle ayakta durabiliyoruz" kabilinden onur kırıcı konuşmalar yapmaları halkımıza ağır geliyor.. Silkinmemiz, canlanmamız gerekiyor.. Yeni bir ruhla, değişik bir güçle yeniden bir uyanışa, kalkınmaya ihtiyacımız var.. Moral yıkıntıyı, toplumsal çözülmeyi üzerimizden atmak için mükemmel bir anayasaya, kusursuz bir seçim sistemine ve mutlaka, ama mutlaka nükleer güce sahip olmamız gerekiyor.. Hangi iktidar böyle bir karar aşamasına gelirse gelsin, millet olarak o iktidarı başımızın üstünde taşıyacağız.. Böyle bir aşamada, bizim Avrupa Birliği'nin kapısında beklememize gerek kalmayacak; belki de hiç girmeyeceğiz.. * * * Nükleer güce sahip olma irade ve kararımızı korkmadan açıklayalım.. Eminiz ki, böyle bir karar dünyanın politik ve stratejik dengelerinde önemli değişikliklere sebep olacak; hafif de olsa dünyayı yerinden oynatmayı deneyeceğiz; odak haline geleceğiz. Biliyorum şimdi bazı yumuşak kafalı monşerlerimiz, bizim nükleer silah sahibi olmamıza büyük devletlerin engel olacağını ileri sürecek ve dudak bükeceklerdir.. Oysa Türkiye böyle bir karar verdikten sonra kim ve nasıl engel olabilecek, bir düşünsenize? Saddam ufaktan da olsa denemelere girdiği halde kim ne yapabiliyor.. Pakistan'ın züppe aydınları da atom fikri ortaya atıldığı zaman dudak bükmüşlerdi; kim ne yapabildi ki.. Gelin vakit geçirmeden bu irademizi dünya gündemine getirelim.. Milletimizin böyle bir morale ihtiyacı var.. Düşmanlarımız istedikleri kadar parlamentoları dolaşıp aleyhimize kararlar aldırsınlar, vız gelir; yeter ki biz bu cesur kararımızı kendi parlamentomuzda milletimizin iradesiyle tescil edelim.. Bu sefer büyük düşünelim ne olursunuz?