Sahte bilimcilik

A -
A +

Çağdaş düşünürler, bilim adamı ile bilime özenen bilimcileri birbirinden ayırıyorlar. Bilim adamı saf bilimle uğraşır, uygulamalı buluşlarını teknokratlara bırakır. Bilimciler ise kendi ideoloji ve eğilimlerine göre teori üretirler. Sosyal bilimlerdeki teori bolluğu bu çarpıklığın eseridir. Ekonomide, hukuk ve soyolojide teori üretmek daha kolayına gelir bilimcilerin. Hele bir de politikaya bulaşmışlarsa, sık sık toplum mühendisliğine özenirler. İzm'cidirler: Marksizm, sosyalizm, faşizm, nazizm hep bu bilimcilerin buluşudur. Yasaları ve bürokrasiyi besleyen yönetmelik tekniklerini istedikleri gibi uzatıp kısaltırlar. Bunları bilimsel kılıflar altında icra ederler. Bilimci adalete hak ve hukuka göre değil, yasaların boşluklarına veya doluluklarına göre yeni içtihatlar üretir, topluma istedikleri gibi yön vermeye çalışırlar. Bilimciler, bilimin ağır ve yoğun çalışma gerektiren, sabır isteyen ve her aşamada özeleştiri bekleyen karakterinden çok, pratik zekanın zorladığı konformist sularda kulaç atarlar. Ciddi kaynaklara başvurmaktan çok günlük politika rüzgarlarına yelken açmaları bundandır.. Bürokrasi ile işbirliği halindedirler. Önceki toplum mühendislerinin döşediği bilimsel raylar üzerinde kayma kolaylığı onlara daha cazip gelir. Hukuk devletinden çok devletin hukukunu savunur görünürler. Tabi bilim adına. Bu bilimcilerin alışık oldukları düşünce kalıplarını sarsmaya kalkarsanız arı kovanına çomak sokmuş gibi olursunuz. Cenab-ı Hak (Celle celalühü) bizi bunlardan korusun. ??? Çok şükür ki, bu sahte bilimcilerin yanında Profesör Hikmet Sami Türk, Profesör Sami Selçuk ve Profesör Ergun Özbudun gibi gerçek hukukçu bilim adamlarımız var. Onlara selam olsun.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.