Şüphe ve kuruntu

Şüphe ve şüphelenmenin hem iyi hem de kötü tarafı var.. İyi tarafı, bilimsel araştırmalarda, tecessüsü (scientific intelligence) gerektirir, bilim adamlarını yeni keşiflere, buluşlara yönlendirir.. Ancak toplumsal hayatta, sosyal münasebetlerde aşırı derecede şüphe sendromuna, kuruntu ve vesveseye kapılmak psikolojik bir hastalıktır.. Biz galiba toplum olarak böyle bir hastalığa yakalanmışız.. Fert ve toplum olarak her şeyden şüphelenmek, her konuda bir bit yeniği aramak, her olayda işkillenmek gibi bir tavır içindeyiz.. Buluttan nem kapıyoruz.. *** Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer birkaç hafta sonra Çankaya'dan ayrılacağı için yüksek komuta heyetine bir davet veriyor.. Sen misin böyle bir davet veren.. Hemen akla hayale sığmayan yorumlar başlıyor.. Durup dururken Sayın Cumhurbaşkanımız, başta Genelkurmay başkanımız ve ordu kumandanlarımızı niye davet etti.. Ve arkasından olur olmaz yorumlar, akla hayale gelmemesi gereken kuruntular.. *** İşkilliyiz ve her olayda bir bit yeniği arıyoruz ya; akla ve hayale gelmemesi gereken bütün kötü ihtimaller havada uçuşmaya başlıyor: Rejim tehlikede! Oysa Cumhurbaşkanımızın verdiği normal bir davet.. Üstelik eşleriyle verilen bir davet.. Böyle bir davette, normalin dışında ne konuşulur! Ama hayır; mutlaka bir şey var ki, böyle bir davet veriliyor.. Ve arkasından saçma sapan şüpheler, kuruntular, vesveseler.. İyiye yormaya, olumlu düşünmeye yer yok.. Bir toplum hastalığıdır bu.. *** Bitmedi.. Başta Genelkurmay Başkanımız Sayın Büyükanıt olmak üzere ikinci Başkan ve yüksek komuta heyetinden bir grup, Meclis başkanına iadeyi ziyarette bulunuyor.. Haydaaa! Bütün şüpheler, kuşkular, vesveseler, kuruntular, işkiller, huylanmalar, kaş oynatmalar, fısıldaşmalar hemen devreye giriyor.. Acaba komutanlar Meclis Başkanı Sayın Bülent Arınç'ı, durup dururken neden ziyaret ettiler; ne konuştular, ne demek istediler? Bu bir travmadır.. Toplumsal hayatımıza musallat olan psiko-patolojik bir haldir.. *** Biz dışarıdaki düşmandan korkan bir millet değiliz.. Ama içimizdeki şüphe, kuruntu, vesvese bizi rahat bırakmıyor.. İç ve dış düşmanlarımız bu zaafımızı bildikleri için habire fitilliyorlar.. Yüce Allah (c.c.) encamımızı hayreylesin..