Hayata dair...
28 Kasım 2007 01:00
Hayata dair...
Dostlarından biri yazar Anatole France'e
sormuş;
"-Sence yazmalı mıyım?..."
France, yazmanın ne olduğunu çok güzel anlatan şu cevabı vermiş:
"-Eğer yazmamayı becerebiliyorsan yazma..."
Tuzaktan Kumanda
(...KANAL D - Beyaz Show)
FAİK ÖZTÜRK: Ben Fenerliyim... Sarı-lacivert iki kanarya aldım...
Kese kağıdına koyup eve getirdim... Poşetlerin içinde masanın üzerine bıraktım...
O sırada maç başladı. Döndüm baktım poşetler gitmiş...
Safiye ne yaptın dedim; 'Buzdolabına koydum' dedi...
Gittim hemen buzdolabındaki kese kağıdını çıkardım...
Baktım kuşlar sersemlemiş... Kendilerine gelsinler diye biraz benzin koklattım...
Kendilerine geldiler ve uçmaya başladılar... Sonra birden düştüler...
Safiye dedi ki; 'Benzinleri bitti...'
kritik
"-Hayata ihanetim yok, arkadaşlarıma yok... Birini bile bile üzersem çok üzülürüm, ölmek bile isteyebilirim... Kasti faulüm yoktur... Hücum faul yapmışımdır ama kırmızı kart yemem..."
(...Şebnem Sönmez)
itiraf reyonu...
(...isim: gülsüm taşdelen ...şehir: stuttgart ...yaş: onbeş)
Yedinci ayda arabayla Türkiye'ye gitmeye karar verdik...
Yolculuk için yiyecekler aldık, bavullarımızı hazırladık, arabanın bakımını yaptırdık ve komşularla helalleşip düştük yola...
Biz Almanya'nın Stuttgart şehrinde kalıyoruz...
Kaldığımız yerden 3 saat kadar gittik, sonra vazgeçip eve döndük...
Komşular bizi görünce çok şaşırdılar... Gelenekte hep arabanın arkasından su dökülür ama bizim komşu Erkan abi ön camına atmıştı, "Gördün mü, suyu yanlış yere döktün geri geldik" deyip çok güldük...
Sonra babam 3 kardeşim ve anneme bilet alıp bizi uçakla gönderdi...
Bunu yapsa yapsa bir Karadenizli yapar ama biz Kayseriliyiz...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
kadınlar & erkekler
Bıyıkları yeni terleyen delikanlı; anne ve babası ile uzun bir tartışmadan sonra bavulunu toplamış;
"-Sakın beni durdurmaya kalkmayın... Ben heyecan istiyorum, coşku istiyorum, bol para ve güzel kızlar istiyorum... Bu evde bunların hiçbiri mümkün değil..."
Kapıya doğru yürürken, babası "Dur" diye bağırmış...
"-Size söylemiştim, beni durdurmaya teşebbüs etmeyin diye"...
"Dur" diye yeniden bağırmış adam, oğlu bahçe kapısından çıkarken...
"-Dur... Beni bekle..."
Temel'in yeri...
Temel İstanbul'a gelmiş ve nişanlısı Fadime'yi de alarak iyi bir restorana gitmiş...
Aparatif ve çorbadan sonra garsona esas yemeği ısmarlamayı bekleyen Temel'e kemancı yaklaşmış ve kulağına, "Bir serenat emreder misiniz" demiş...
"Yok" demiş Temel;
"-Herhalde başka masaya olacak, ben şiş köfte istedim..."
Bizimkiler...
Ömer Faruk, izin gününü bilgisayar başında borsayı takip etmekle geçirmiş...
Annesinin "Kasaba git" çağrısına, "Seans kapansın giderim" diye karşılık vermiş...
Nihayet akşam seanslar kapanmış, Faruk kasabın yolunu tutmuş...
Akılda kaybettiği paralar var tabii... Kapıdan girip seslenmiş:
"-Bana bir lot kıyma verir misin?..."
Adam kendisinden ne kadar kıyma istendiğini uzun süre düşünmüş ama çözememiş;
"-Lot ne abi?... Yeni bir ağırlık birimi mi?..."
Durumu izah etmesi biraz zaman almış...
Sizinkiler...
Kapıya gelen dilenciyi, göndermeye çalışan annemin müthiş sözü:
"-Patron yok..."
(...Engerek_Lee'den)
Tebeşir Tozu...
"-İnsan dünyaya bir defa gelir... Adam gibi yaşarsa bir defa gelmek yeterlidir..."
(...Joe E. Lewis)
S.Ö.Z. der ki;
"-Kaybedecek şeyi olmayanın korkusu bile cesarettir..."
(...Kredi kartını uzatırken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)
Bugünün buluşu
X İlk kez yüzüğünü çıkaran evli bir adam, "Sürekli kayboluyor, o yüzden takmıyorum" bahanesini uydurdu...
(...28.11.1921)
Bana kalbin kadar temiz bu Facebook sayfasında yer verdiğin için teşekkür ederim...