-ÇILGIN bir proje de futboldan... Barcelona, Guardiola'nın eski aşkı Güiza'nın peşinde!... ... -F.BAHÇE'nin Sezer Öztürk'e 3.5m Euro+Bilica teklifini düşük bulan Eskişehir yönetimi fiyatı arttırarak 3.5m Euro istedi... ... -MADRİD Emniyet Müdürü: "Arda beni aradı, 'Abi ziyarete geleceğim' dedi, anlam veremedim"... ... -ERMAN Toroğlu belinde zorlanma olduğu tespit edilen Arda Turan hakkında konuşmadı Hayata dair... Sokrates bir gün derste öğrencilerine birer beyaz kâğıt dağıtır ve üzerine bir daire çizmelerini ister. Dairenin tam ortasına da bir nokta koymalarını söyler... Ve "Büyük mü yoksa küçük mü bir daire çizdiniz" diye sorar. Bazıları küçücük bir daire çizerken bazıları tüm kağıdı doldurmuştur... Ve sonra, "Dairenin, tam ortasındaki nokta sizsiniz. Daire ise sizin yaşadığınız hayata koyduğunuz sınırlamayı temsil eder. Siz kendi dünyanızın merkezisiniz" der. Daha sonra, "Şimdi daireyi silin. Geriye sadece nokta kaldı. Şimdi sınırı olmayan bir dairenin merkezindesiniz... ... Baktığımız zaman, gerçekten de insanların hayatlarını, düşünce yapılarına göre oluşturduklarıyla sınırladıklarını görebiliriz. İnsanlar başlangıçta, bir şeyleri elde etmek için çaba harcarlar. Ama, ancak, hayali bir engele ulaşana kadar devamlı ilerler. Sonra kendi dayattıkları, sınırlayıcı bir tutum yüzünden dururlar. Ve potansiyellerini kullanmadan, hayat tabakasını olduğu gibi kabul ederler. Kendilerini düşüncelere, hareketlere ve sonuçlara hapsederler. Böylece de, kendi koydukları sınırların ötesine geçemezler. ... -O sebeple de bizler hayatta ancak kendi oluşturduğumuz sınırlarımız kadarız. Oluşturabildiğimiz sebepler kadarız. Bize verilen sorumluluk kadarız. Cevaplarını aradığımız sorularımız kadarız. -Tercih ettiklerimiz kadarız. Seçeneklerimiz kadarız. Algıladıklarımız kadarız. Merak ettiklerimiz kadarız. -Düşündüklerimiz kadarız. Yaptıklarımız kadarız. Hayatta oluşturduğumuz eylemlerimiz kadarız. Sabah uyandığımız zaman, ya kalkıp gördüğümüz rüya için gerekli şartları oluşturmak için çabalarız. Ya da tekrar uyuyarak, rüyada kaldığımız yerden devam ederiz. söz der ki; "-Attığın çamur, hedefi bulmayabilir... Ama ellerinin kirleneceği kesin..." (...Son tavsiyesini yaparken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) TEMEL'iN YERi Temel, hastanede kontrollerini yaptırdıktan sonra dışarı çıkmış... Kendini merakla bekleyen Dusun sormuş; "-Sonuçlar nasıl çıktı?..." Temel "Susss" işareti yaparak Dursun'un kulağına hastalığını fısıldayarak söylemiş... Dursun, "Anladım ama niye kulağıma söylüyorsun" diye sormuş... "-Amma kalın kafalısın" demiş Temel; "-Gizli şeker diyorum da... Giz-li-şe-ker..." KEMAL'İN YERİ Kemal Bey bir gün otomobili ile otoyolda giderken arkasında sirenler çalarak yaklaşan trafik memurunun işaretine uyarak arabasını sağa çeker ve: "-Ne o memur bey, bir yanlış mı yaptık?..." Trafik memuru gülümseyerek; "- Evet efendim, gereksiz yere 'sol' şeridi işgal etmektesiniz..." Tuzaktan Kumanda (...KANALTÜRK / Telegol) GÖKMEN ÖZDENAK: Biz kendi aramızda oturduğumuz zaman bile ne küfürler ediyoruz... AHMET ÇAKAR: Sen canlı yayında da küfür ediyorsun... SERHAT ULUEREN: O bir kere oldu ya... GÖKMEN ÖZDENAK: Millattan önce oldu, saat 4'e 10 falan vardı... SERHAT ULUEREN: Uyuyordu o gün uyuyordu... CEMAL'İn YERİ... Hakim, sanık Cemal'e sormuş; -Zaten karakolda suçunu itiraf etmişsin... Şimdi niye inkâr ediyorsun?... "-O zaman henüz avukat tutmamıştım hakim bey... Şimdi suçsuz olduğuma ben bile inandım..." İTİRAF REYONU (...isim: onur bayraktar ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi sekiz) Devlet dairesinde bir şey için lazım olur da, "Eşinizin doğum tarihini" açıp kendisine soramazsınız... Ayıp olur çünkü... Tabii ispiyoncu baldıza sormanız daha kötü sonuçlara yol açabilir... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) BİR FİLM DİYALOĞU (...Shichinin No Samurai filminden) "-Kazanmış görünüyoruz ama biz yine kaybettik aslında... Her zaman köylüler kazanır... Savaş önemli değildir, önemli olan topraktır ve toprak köylülere aittir... Her zaman toprak kazanır..."