Dinde reformcuların birleştikleri tek nokta; kendilerini gerçek İslam âlimi olarak tanıtmalarıdır!
Sual: İslam birliğini bozanlar dinde roform yapmak isteyenler midir?
Cevap: Mason Abduh 1905'te Mısır'da ölünce, yetiştirmiş olduğu çömezleri, boş durmamış, gadab-ı ilâhînin tecellisine sebep olan çok sayıda zararlı kitaplar neşretmişlerdir. Bunlardan biri, Reşîd Rızâ'nın Muhâverât kitâbıdır. Bu kitabında, mason üstâdı gibi, Ehl-i sünnetin dört mezhebine saldırmış, mezhebleri fikir ayrılığı sanarak ve ictihâd usul ve şartlarını, taassub, münakaşa şeklinde göstererek, “İslam birliğini bozmuşlardır” diyecek kadar dalâlete düşmüştür.
Dört mezhebden birini taklid eden, bin seneden beri gelmiş milyonlarca halis Müslüman ile alay etmiş, asrın ihtiyaçlarını karşılamayı, dini, imanı değiştirmekte arayacak kadar İslamiyetten uzaklaşmıştır.
Dinde reformcuların birleştikleri tek nokta, kendilerini gerçek Müslüman, asrın ihtiyaçlarını kavramış, kültür sahibi bir İslam âlimi olarak tanıtmaları, İslam kitaplarını okuyup, anlayıp, Resûlullahın vârisi oldukları müjdelenmiş ve;
(Zamanların en hayrlısı, onların zamanıdır) hadis-i şerifi ile övülmüş Ehl-i sünnet âlimlerinin yolunda giden hakiki Müslümanlara da, avâm gibi düşünen taklitçiler demeleridir. İslamiyetten, fıkıh bilgilerinden haberleri olmadığını, yani din bilgilerinden mahrum, kara cahil olduklarını, konuşmaları ve yazıları açıkca gösteriyor. Peygamber Efendimiz;
(İnsanların en üstünü imanı doğru olan âlimlerdir.)
(Din âlimleri, Peygamberlerin vârisleridir.)
(Kalb bilgileri, Allahın esrârından bir sırdır.)
(Âlimlerin uykusu ibadettir.)
(Ümmetimin âlimlerine saygılı olunuz! Onlar, yeryüzünün yıldızlarıdır.)
(Âlimler kıyamet günü şefaat edeceklerdir.)
(Fıkıh âlimleri kıymetlidir. Onlarla beraber bulunmak ibadettir.)
(Talebesi arasında âlim, ümmeti arasında olan Peygamber gibidir) hadis-i şerifleri ile, binüçyüz seneden beri gelmiş olan Ehl-i sünnet âlimlerini mi övüyor? Yoksa, bunlardan sonra türemiş olan Abduh'u ve çömezlerini mi övüyor? Bu suale yine Resûlullah Efendimiz cevap vermekte;
(Her asır, önceki asırdan daha kötü olacaktır. Böylece, kıyamete kadar bozulacakdır!)
(Kıyamet yaklaşdıkça, din adamları eşek leşinden daha bozuk, daha kokmuş olacaklardır) buyurmaktadır. Bu hadis-i şerifler, Tezkire-i Kurtubî muhtasarında yazılıdır.
Osman Ünlü'nün önceki yazıları...