Kur'ân-ı kerîmi anlamak!

A -
A +

Kur’ân-ı kerimin manasını yalnız Muhammed aleyhisselâm anlamış ve hadis-i şerifleri ile bildirmiştir. 

 

 

 

Sual: Kur’ân tercümeleri, gerçekten Allahın sözlerini mi açıklamaktadır?

 

Cevap: Kur’ân-ı kerim, hiçbir dile tercüme edilemez. Herhangi bir şiirin, kendi diline bile, tam tercümesine imkân yoktur. Ancak meâli ve izahı olur. Kur’ân-ı kerimin manâsını anlamak için tercümesini okumamalıdır. Bir âyetin manasını anlamak demek, Allahü teâlânın, bu âyette, ne demek istediğini anlamak demektir. Bu âyetin herhangi bir tercümesini okuyan kimse, murâd-ı ilâhîyi öğrenemez. Tercüme edenin, bilgi derecesine göre yaptığı meâlini öğrenir. Allahü teâlânın dediğini değil, tercüme edenin, anladım sanarak, kendi kafasından anlatmak istediğini öğrenir.

 

Kur’ân-ı kerim, kanun-i rabbânidir. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerimde kullarına saadet yolunu göstermiş ve kendi kelamını insanların en yükseğine göndermiştir. Kur’ân-ı kerimin manasını, yalnız Muhammed aleyhisselâm anlar. Başka kimse, tam anlayamaz. Eshab-ı kiram da Peygamber Efendimize sorarlardı.

 

Hazret-i Ömer, Resûlullah Efendimizin, hazret-i Ebu Bekr'e bir şey anlattığını gördü. Yanlarına gidip dinledi. Sonra, başkaları da, gördü ise de, gelip dinlemeye çekindiler. Ertesi gün, hazret-i Ömer'i görünce;

 

-Yâ Ömer, Resûlullah Efendimiz, dün size bir şey anlatıyordu. Bize de söyle, öğrenelim dediler. Çünkü, daima;

 

(Benden duyduklarınızı, din kardeşlerinize de anlatınız! Birbirinize duyurunuz!) buyururdu. Hazret-i Ömer cevaben;

 

-Dün Ebu Bekir, Kur’ân-ı kerimden anlayamadığı bir âyetin manasını sormuş, Resûlullah Efendimiz, ona anlatıyordu. Bir saat dinledim, bir şey anlayamadım dedi. Çünkü, Peygamber Efendimiz onun derecesine göre anlatıyordu. Hazret-i Ömer, o kadar yüksek idi ki, Resûlullah efendimiz;

 

(Ben, Peygamberlerin sonuncusuyum. Benden sonra Peygamber gelmeyecektir. Eğer, benden sonra Peygamber gelseydi, Ömer Peygamber olurdu) buyurdu.

 

Böyle yüksek olduğu hâlde, Kur’ân-ı kerimin tefsirini bile anlayamadı. Çünkü, Resûlullah Efendimiz, herkese, derecesine göre anlatıyordu. Hazret-i Ebu Bekr'in derecesi, ondan çok daha yüksekti. Fakat, bu da, hatta Cebrail aleyhisselâm dahi, Kur’ân-ı kerimin manasını, Resûlullah Efendimize sorardı.

 

Kur’ân-ı kerimin manasını yalnız Muhammed aleyhisselâm anlamış ve hadis-i şerifleri ile bildirmiştir. Kur’ân-ı kerimi tefsir eden odur.

 

 

 

Osman Ünlü'nün önceki yazıları...