Bir gün herkes...

Fenâ âleminde her şey ve herkes fâni... İnandık, imân ettik... Lâkin, bazı kayıplar bir başka oluyor... Hayatımızın nazımı, değerler sistemimizin son halkası muhterem hocamızın bizlere emaneti Enver Abi'miz, can emanetini asıl sahibine teslim etti... Abilik sıfatının kendisine en çok yakıştığı, kendisinin bile, kendisine "ben" demeyip, Enver Abi dediği bu marka şahsiyet ömrünü pek az faniye nasib olan bir yüce misyon uğrunda harcadı ve milyonlarca insanın hayatına dokunarak, onları sonsuz ve mutlu bir hayatın kapısına getirmeye uğraştı. Enver Abi, medya ve iş dünyasında, kendisi de bir marka şahsiyet olarak, misyonunu, inandığı değerler sistemini, işini, hayatını bir kelimede toplayan, "İhlas" markasının da bânîsi idi. Bu marka, insanın saadetinin sadece bu dünyayla sınırlı olamayacağını, asıl saadetin ebedî âlemde olduğunu, işle inancın, iman ile amelin bir olduğunu imâ ediyor, ayrı sanılan bu iki alanı bir araya getirmeyi başarıyordu. Enver Abi'nin pek çoğunu birer yenilik olarak başlattığı, İhlas markası şemsiyesi altında yürütülen, bu misyonu taşıyan her iş ve faaliyette, bir yandan ticarî, ekonomik, dünyevî işlerle insanların bu dünyada mutlu ve huzurlu yaşamaları için ihtiyaç duyacakları mal ve hizmetler sunuluyor, diğer taraftan, insanların ahiretlerinin de mamur edilmesine, asırlık manevî tahribatların önlenmesine ve giderilmesine önem veriliyordu. Kısacası, bir büyük dava işlere, işler ise bu büyük davaya destek oluyordu. Dava sahibi her hareket gibi, altın silsilenin bu halkası da, beden dahil her alanda, sıkıntı, eziyet, problem ve engellerle güler yüzle başetmeye çalıştı. Kırmadan, dökmeden emaneti, gemiyi rotasında tutmayı başardı. İhlas markasının ve marka şahsiyet Enver Abi'nin bir marka olarak çağrışımlarını, onun sözleriyle, bir kere daha hatırlayalım: Şahidiz ki, Enver Abi, "hep vermeyi düşündü. Elinden gelen iyiliği yaptı. Hiç kimseyi incitmemeye çalıştı. Herkese güler yüzlü ve tatlı dilli davrandı. Hayatın hayal olduğunu, asıl gâyenin insanların duasını almaya ve Allahü tealanın rızasını kazanmaya bağlı olduğunu anlattı." Ne mutlu, onu anlayıp, örnek alabilenlere... Muhterem Dilvin Hanımefendiye, Mücahid Beye, bütün aile efradına, yurt ve dünyadaki bütün İhlas'lılara, bu yolun sevdalılarına, Cenab-ı Hak'tan sabırlar ve İhlas emanetini taşımada kolaylıklar diliyoruz. Ruhu şâd olsun...