Berât Gecesi'nin ardından...

A -
A +
İslâm dîninde çok kıymet verilen on "mübârek" gece vardır ki, bunlar, Hicrî-kamerî sene içerisindeki yerlerine göre [kronolojik sıra i'tibâriyle], 1 Muharrem ve 10 Muharrem (Aşûre) geceleri, Mevlid gecesi, Regâib ve Mi'râc geceleri, Berât gecesi, Kadir gecesi, Ramazân Bayramı gecesi, Arefe ve Kurbân Bayramı geceleridir.
Bildirilen bu on geceden başka, Fıtır (Ramazân) ve Kurbân bayramlarının diğer geceleri, Zil-hicce ayının ilk on gecesi, Muharremin ilk on gecesi ve her Cum'a ve Pazartesi gecesi de mübârektir.
İçerisinde "Regâib" ve "Mi'râc" kandillerinin bulunduğu ve kıymetli bir ay olan Recebü'l-ferd ayı çabucak geçiverdi. "Berât" kandilinin bulunduğu Şa'ban ayı da neredeyse bitmek üzere; bir hafta sonra bu ay da bitecek.
Şa'bân ayındaki en mübârek gece olan Berât (veya Berâet) gecesi, Şa'bân ayınının 14. gününü 15. gününe bağlayan gecedir. Aslı "Berâet" olan ve Türkçe'ye "Berât" olarak giren bu kelimenin sözlük anlamı, "Borçtan, hastalıktan, suç ve cezâdan kurtulmak" ise de, dînî literatürümüzde: "İlâhî afv ve rahmete nâil olmak, günâhlardan arınmak, temize çıkmak" ma'nâlarını ifâde etmektedir.
Peygamber Efendimiz, Berât Gecesi'ne çok değer verir ve bolca ibâdet ederdi. Hazret-i Âişe vâlidemiz anlatıyor:
"Bir gece Peygamberimiz yatağından kalktı, abdest aldı, namaza durdu. Uzunca bir namaz kıldı; secdede o kadar çok kaldı ki, ben vefât etmiş olabileceğini düşündüm! Elimi mübârek ayağına dokundurdum, hareket ettiğini görünce sevindim. Namaz bitince sordum: Ne kadar çok secdede kaldınız? Hayatınızdan endişe etmeye başlamıştım. Hayırdır, hiç sizi böyle görmemiştim, dedim."
Buyurdu ki: "Yâ Aişe! Bu gecenin hangi gece olduğunu biliyor musun? Bu gece Şaban ayının 15. gecesi olan Berât gecesidir. Bu gece, ameller Yüce Rabbimize arz olunur. Gelecek sene içinde kimin rızkının ne kadar olduğunu açıklayan liste, Mikâîl aleyhisselâma verilir. Öleceklerin listesi de Azrâîl aleyhisselâma teslim edilir....."
Son Berât Gecesi'ni geride bıraktığımıza göre, bundan, geçen senenin listesinde adımızın ölecekler listesinde olmadığını anlıyoruz. Ama bu sene veya gelecek sene yahut ta daha sonraki senelerde yazılacak listelerden birinde mutlakâ bizim adımız da bulunacaktır. Onun için, her ân ölüme hâzır olmalıyız...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.