Bütün insanlar Muhammed aleyhisselamın ümmetidir

A -
A +

Muhammed aleyhisselâm?a Peygamberliği bildirildikten sonra gelip geçen herkes ve ileride gelecek olan bütün insanlar, hadd-i zâtında onun ümmeti olmaktadırlar...
                                                                                                    
Allahü teâlâ,  "ilk insan" ve "ilk Peygamber" kıldığı "Hazret-i Âdem"den sonra çeşitli zaman dilimlerinde, çeşitli coğrafî bölgelere birçok "Peygamber" göndermiştir. Cenâb-ı Hakk'ın, kullarına, râzı olduğu yolu göstermek için, çeşitli kavimlere, zaman zaman Peygamberler gönderdiği, akl-ı selîm sâhibi herkes tarafından kabûl edilen çok açık bir husûstur.
Peygamberlik vazîfelerini görmekte, peygamberlik üstünlüklerini taşımakta, bütün peygamberler müsâvîdir, eşittirler. Fakat peygamberlerin, birbirleri üzerinde, fazîletleri, şerefleri, üstünlükleri vardır. Meselâ, ümmetlerinin çok olması, gönderildikleri memleketlerin büyük olması, ilim ve ma'rifetlerinin çok yerlere yayılması, mucizelerinin daha çok ve devamlı olması, kendileri için ayrı kıymetler ve ihsânlar bulunması gibi üstünlükler bakımından, âhir zaman peygamberi Muhammed aleyhisselâm, bütün peygamberlerden daha üstündür. "Ülü'l-azm" olan peygamberler, böyle olmayanlardan ve resûller de, nebîlerden daha üstündürler.

İslâm âlimlerinin ittifâkla bildirdikleri gibi, her peygamber, kendi zamanında, kendi mekânında, kendi kavminin hepsinden her bakımdan üstündür. Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâm ise, dünya yaratıldığı günden kıyâmet kopuncaya kadar, her zamanda, her memlekette, gelmiş ve gelecek bütün varlıkların her bakımdan en üstünü, en fazîletlisidir. Hiçbir kimse hiçbir bakımdan O'ndan üstün değildir. Cenâb-ı Hak, O'nu öyle yaratmıştır.

Sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâm, bütün insanlara ve cinnîlere "Son Peygamber" olarak gönderilmiştir. Resûl-i Ekreme Peygamberliği bildirildikten sonra gelip geçen herkes ve ileride gelecek olan bütün insanlar, hadd-i zâtında onun ümmeti olmaktadırlar. Bu husûsu, büyük âlimlerimizden İmâm-ı Gazâlî (rahmetullahi aleyh), Arapça "Cevâhiru'l-Kur'ân" ve "ed-Dürretü'l-Fâhire" isimli kitaplarında ve Kâdîzâde İslâmbolî de "Ferâidü'l-Fevâid fî Beyâni'l-Akâid" isimli Osmanlıca eserinde ifâde ediyorlar. Ancak, ümmetin ikiye ayrıldığını, ona inanan kimselere "Ümmet-i İcâbet" dendiğini, henüz inanmamış olanlara da "Ümmet-i Davet" dendiğini de yazmışlardır.

"Peygamberlerin sonuncusu" olduğu için "Hâtemü'l-enbiyâ ve'r-rusül" diye anılan Muhammed aleyhisselâmın dîni, bütün dînleri nesh etmiş, yani yürürlükten kaldırmıştır. O'na gelen kitâb "Kur'ân-ı kerîm" geçmiş kitapların en iyisidir. O'na gönderilen dîn olan "İslâm" kıyâmete kadar bâkî kalacaktır; kimse tarafından değiştirilemeyecektir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.