Doğru yolda olan tâife hakkında...

A -
A +

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Ümmetimden bir tâife, mansûr ve muzaffer olmakta kıyâmete kadar devam eder. Onları yardımsız bırakanların, kendilerine bir zararı olmaz."

Sevgili Peygamberimiz, çok defa "Ey Allah'ım! Bize hakkı hak olarak gösterip hakka uymayı, bâtılı bâtıl olarak gösterip bâtıldan da ictinâb etmeyi [kaçınmayı] nasip eyle"; "Ey büyük Allah'ım, kalpleri iyiden kötüye, kötüden iyiye çeviren, ancak Sensin. Kalbimi, dîninde sabit kıl, dîninden döndürme, Müslümânlıktan ayırma!" [Tirmizî] diye duâ buyururlardı.

Yine O'nun kıymetli duâları arasında, "Ey kalpleri çeviren! Kalplerimizi dînin üzere sâbit kıl" ve "Ey kalplerde tasarruf sâhibi olan! Kalplerimizi tâatine çevir/yönlendir" gibi münâcât, tazarru' ve niyâzlarının, yalvarış ve yakarışlarının bulunması son derece önemlidir. Peygamber Efendimizin bu mânâda, daha birçok duâsı, muteber hadîs kitaplarında yazılıdır.

Allahü teâlâ, bir âyet-i kerîmede meâlen şöyle buyurmuştur: "Bizim yolumuzda cihâd edenleri, [doğru yolu arayanları], [saâdete ulaştıran] yollarımıza kavuştururuz..." [Ankebût, 69]

Şimdi gelelim başlıktaki konuya: Sevgili Peygamberimiz, bir hadîs-i şerîfinde buyurmuştur ki:
"Ümmetimden bir tâife, Hakk'ın yardımı ile cihâda devâm ederler." [Buhârî]

Müslümân bir toplum, ne kadar bozulursa bozulsun, kıyâmete kadar, içinde hak üzere olan bir tâife (cemâat, grup, fırka) dâimâ bulunacaktır. "Kütüb-i Sitte" adı verilen 6 muteber hadîs kitâbının dördünde, bu konuda, birbirine çok yakın mânâlarda olan hadîs-i şerîfler yer almaktadır.

Diğer hadîs-i şerîflerde şöyle buyurulmuştur:

"Ümmetimden hak üzere bir tâife, düşmânlara gâlip olarak cihâd ederler. Sonuncu tâife, Deccâl ile savaşır." [Ebû Dâvûd]

"Ümmetimden bir tâife, mansûr ve muzaffer olmakta kıyâmete kadar devam eder. Onları yardımsız bırakanların, kendilerine bir zararı olmaz." [Tirmizî]

"Ümmetimden bir tâifeye Hakk'ın yardımı kıyâmete kadar devam eder. Bunları bırakıp ayrılanların, bu tâifeye bir zararı olmaz." [İbn-i Mâce]

"Ümmetimden hak üzere bir tâife, kıyâmete kadar gâlip olarak cihâd ederler." [İbn-i Asâkir]
Bu hadîs-i şerîflerde bir tâifenin (fırkanın, cemâatin, grubun) kıyâmete kadar hak üzere cihâd edeceği bildiriliyor. Bu hangi tâifedir, hangi fırkadır, hangi cemâattir? Doğru yoldaki İslâm âlimlerinin buyurduklarına göre, hiç şüphe yok ki, bunlar, "Fırka-i Nâciye" diye anılan "Ehl-i Sünnet ve'l-Cemâat" fırkasıdır.

Şimdi çok kimse, kendilerinin bu fırkadan olduğunu söylese de, önemli değildir. Önemli olan Ehl-i sünnet vel-cemaat i'tikâdına sâhip olmaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.