En büyük nimet, son Peygamberi tanımaktır

A -
A +

Muhammed aleyhisselâm, dünya yaratıldığı günden kıyâmet kopuncaya kadar, gelmiş ve gelecek bütün varlıkların, her bakımdan en üstünüdür.

 

 
Cenâb-ı Hak, bütün insanların [kullarının] kendisine, Habîbine ve îmân edilmesi gereken hususlara îmân etmelerini, zâtına ibâdet yapmalarını, verdiği nimetlere şükretmelerini, İslâmın güzel ahlâkına sahip olmalarını, kendi aralarında kardeşçe yaşamalarını, sevişmelerini, birbirlerine yardımcı olmalarını istemiş ve bunları emretmiştir. İnanan insanların da kardeş olduklarını ilan etmiştir.
Bilindiği gibi, insanların dünyadaki ve âhiretteki işlerinin düzgün ve faydalı olması ve onların yanlış, zararlı işlerden korunup, selâmet, hidâyet, rahat ve saadete kavuşmaları için, Peygamberlerle, dîn gönderilmiştir. Peygamberler vasıtası ile gönderilen “Dîn”, “insanları ebedî saâdete götürmek için, Allahü teâlâ tarafından gösterilen yol” demektir.
Yüce Allah, “Peygamber”leri vasıtasıyla; insanların dünyada ve âhirette rahat etmeleri için, emirlerini ve yasaklarını, yani ne yapmaları ve nelerden sakınmaları lâzım geldiğini açıklamıştır.
Genel olarak Peygamberler, Yüce Allah tarafından seçilip beşeriyete gönderilmiş çok kıymetli insanlardır. Bildiğimiz gibi, bu peygamberlerden 6’sına “Ülü’l-azm Peygamberler”, 313’üne “Resûller”, 124 binden ziyâdesine de “Nebîler” denilmektedir.
Bu Peygamberlerin hepsinin hedefi, “insân-ı kâmil” yani “iyi ferd”, “iyi âile”, “iyi cemiyet” yani güzel ahlâklı insanlar meydana getirmek olmuştur. İster “Ülü'l-azm”, ister “Resûl” ve isterse “Nebî” olsun bütün Peygamberlerin eğitimdeki hedefleri aynıdır. Bu Peygamberlerden bazılarına gönderilen 104 kitaptaki hedef de, altını çizerek ifâde edelim ki, insanların dünyâda huzur ve sükûn içerisinde yaşamaları, iyi ahlâklı insanlar olmaları, âhirette de ebedî saâdete kavuşmalarıdır.
Peygamberlerin vârisleri olan İslâm âlimleri ve evliyâ-yı kirâm da, hep gıdâ gibi, bütün insanlara lâzım olan iyi fertler, âileler ve cemiyetler teşkîl etmek için uğraşmışlardır.
Yüce Allah, Muhammed aleyhisselâmı, bütün insanlara ve cinnîlere son Peygamber olarak göndermiştir. O büyük Peygamber, her zamanda, her memlekette yani dünya yaratıldığı günden kıyâmet kopuncaya kadar, gelmiş ve gelecek bütün varlıkların, her bakımdan en üstünüdür.
Bütün insanlığın buhran, bunalım, huzursuzluk ve kaos içerisinde bulunduğu günümüzde; bir insanda bulunabilecek, görünür-görünmez bütün iyilikler, bütün üstünlükler, bütün güzellikler kendisinde toplanmış olan, “Seyyidü’l-kevneyn”, “Resûlü’s-sekaleyn”,“İki Cihânın Güneşi”olan Muhammed aleyhisselâmı gündemde tutmak, bütün insanlara tanıtmak ve sevdirmeye çalışmak çok şerefli bir iştir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.