Hanımların kocaları üzerindeki hakları

A -
A +

Hanımının güzel huylu olmasını isteyen Müslümân bir erkek, önce kendisi güzel huylu olmalıdır! Kur'ân-ı kerîmde, insana gelen musîbetlerin, günâhları sebebiyle geldiği bildirilmektedir...
Dünkü makâlemizde, bir nebze, "kocaların hanımları üzerindeki hakları"ndan bahsetmiştik. Bugün de inşâallah birazcık "hanımların kocaları üzerindeki hakları"ndan bahsetmeye çalışacağız...
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruluyor ki: "Nasîhat, müminlere elbette fayda verir." [Zâriyât, 55] Hadîs-i şerîfte de buyuruldu ki: "Ahlâkınızı güzelleştiriniz." [İbn-i Lâl]
Ahlâkı değiştirmek mümkün olduğu için böyle buyurulmuştur. Zâten dîn, güzel ahlâk demektir. Şu hâlde dînin emirlerine uyup yasak ettiklerinden kaçan, huyunu değiştirip güzel ahlâklı olur. Güzel ahlâklı olan da iki cihânda rahat eder.
Sevgili Peygamberimiz buyurmuştur ki:
"Kadınlarınıza eziyet etmeyiniz! Onlar, Allahü teâlânın sizlere emânetidirler. Onlara yumuşak olunuz, iyilik ediniz!" [Müslim]
"Müslümânların en iyisi [en faydalısı], hanımına en iyi [en faydalı] olandır. Sizin aranızda hanımına karşı en iyi [en hayırlı, en faydalı] olan benim." [Nesâî]
"Kadın, zayıf yaratılışlıdır. Zayıflığını susarak yeniniz! Evdeki kusûrlarını görmemeye çalışınız!" [İbn-i Lâl]
Hanımının güzel huylu olmasını isteyen Müslümân bir erkek, önce kendisi güzel huylu olmalıdır! Kur'ân-ı kerîmde, insana gelen musîbetlerin, günâhları sebebiyle geldiği bildirilmektedir. O hâlde, dînimizin emir ve yasaklarına riâyet eden, hanımı ile iyi geçinir.
Zâten büyük zâtlar buyuruyorlar ki:
"Akılları olan karı-koca, birbirlerini üzmezler. Hanımını üzmek akıllı insanın yapacağı bir iş değildir. Hayât arkadaşını üzmek, incitmek, ahmaklık alâmetidir. Bir Müslümân, hanımını nasıl üzer, akıl almıyor. Çünkü zâlim, huysuz bir kimsenin eşi, devamlı üzülerek sinirleri bozulur ve sinir hastası olur. Sinirler bozulunca, çeşitli hastalıklar hâsıl olur. Hayât arkadaşı hasta olan bir eş ise, mahvolmuş, mutluluğu sona ermiş demektir. Eşinin hizmet ve yardımlarından mahrûm kalmıştır. Ömrü, onun dertlerini dinlemekle, ona doktor aramakla, ona alışmamış olduğu hizmetleri yapmakla geçer.
Bütün bu felâketlere, bitmeyen sıkıntılara kendi huysuzluğu sebep olmuştur. Dizlerini dövse de, ne yazık ki bu pişmânlığının faydası olmaz. O hâlde; eşine yapılacak huysuzluğun zararı kendisine olur. Hanım, evde hizmetçi değil, sultân kabûl edilmelidir. Ona karşı, hep güler yüzlü, tatlı dilli olmaya çalışmalıdır! Bunları yapabilenler, rahat ve huzûr içinde yaşarlar, Allahü teâlânın rızâsını da kazanırlar."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.