İtikadın doğru olması çok önemli...

A -
A +
“Her Müslümânın önce itikâdını düzeltmesi, Ehl-i sünnet vel-cemâat âlimlerinin bildirdikleri gibi inanması lâzımdır. Cehennem'in ebedî azâbından kurtulanlar, ancak bu itikâd üzere olanlardır.”

Bilindiği üzere mezhepler önce, itikâdî (inanılacak hususlara dâir) ve amelî (bedenle yapılacak ibâdet ve işlere âit) mezhepler olmak üzere, 2 ana kategoriye ayrılırlar.
En büyük âlim ve velîlerden olan İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî Ahmed Fârûkî Serhendî (kuddise sirruh) buyurmuştur ki:
“Allahü teâlânın bildirdiği her dîn iki kısımdır. Biri, kalp ile inanılması lâzım olan bilgiler, diğeri de beden ile veya kalp ile yapılacak ibâdet bilgileridir. Bunlardan itikâd esasları her dînde aynıdır, dînin aslı ve temelidir; dîn ağacının gövdesidir. Amel ise, ağacın dalları ve yaprakları gibidir. Her Müslümânın önce itikâdını düzeltmesi, Ehl-i sünnet vel-cemâat âlimlerinin bildirdikleri gibi inanması lâzımdır. Cehennem'in ebedî azâbından kurtulanlar, ancak bu itikâd üzere olanlardır.” [İmâm-ı Rabbânî, Mektûbât-ı Rabbâniyye]
Ehl-i Sünnet İtikâdı: “Peygamber Efendimizin ve Eshâb-ı kirâmının (arkadaşlarının) ve onların yolunda bulunan İslâm âlimlerinin bildirdikleri doğru itikâd, inanıştır.”
Her gün beş vakit namazda, [farzlarda (17 defa), vâcip olan Vitir’de (3 defa) ve sünnetlerde de (20 defa) olmak üzere] toplam 40 defa sırât-ı müstakîmi (doğru yolda bulunmayı) istememiz emredilmiştir.
Peygamber Efendimizin sık sık yaptığı hak-bâtıl konusundaki duâsı da çok mühim. O, “Yâ Rabbî! Bize, hakkı hak olarak gösterip hakka uymayı, bâtılı da bâtıl olarak gösterip bâtıldan kaçınmayı nasip buyur” şeklinde duâ buyururdu. 
Sevgili Peygamberimizin “Yâ Mukallibe’l-kulûb (Ey kalpleri çeviren)! Kalplerimizi dîninde sâbit kıl”, “Yâ musarrife’l-kulûb (Ey kalplere tasarrufta bulunan)! Kalplerimizi tâatine çevir” ve “Ey hâlleri değiştiren! Bizim hâlimizi, en iyi hâle çevir” şeklindeki duâları da, bizlere öğretilen ne kadar mühim duâlardır?
Yine en büyük âlim ve velîlerden Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî (kuddise sirruh), “Müslümânların birinci vazîfeleri, itikâdı düzeltip, Ehl-i Sünnet vel-cemâat âlimlerinin bildirdiklerine uygun olarak inanmaktır. İkinci olarak, fıkıh (İslâmiyet'in emir ve yasaklarla ilgili) bilgilerini öğrenip, her şeyi bu bilgiye göre yapmaktır” buyurmuştur. [İtikâdnâme/el-Îmân ve’l-İslâm]
Kıymetli Osmânlı âlimlerinden Taşköprüzâde’nin de (rahmetullahi aleyh) ifâde ettiği gibi: “Ehl-i Sünnetin akâidde iki kolu vardır: 1) Mâtürîdiyye mezhebi: Bunun imâmı Ebû Mansûr Mâtürîdî’dir (rahimehüllah).  2. Eş'ariyye mezhebi: Bunun  da imâmı Ebü'l-Hasen Eş'arî’dir (rahimehüllah). İkisinin de bildirdiği îmân esasları aslında aynıdır. Yalnız aralarında, teferruâtla ilgili, îzâh, ifâde ve üslûb tarzından doğan cüz'î bazı farklılıklar vardır.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.