Kıyâmete kadar, hak üzere olan bir tâife bulunacaktır

A -
A +
Müslümân bir toplum, ne kadar bozulursa bozulsun, kıyâmete kadar, içinde hak üzere olan bir tâife (cemâat, grup, fırka) dâimâ bulunacaktır. "Kütüb-i Sitte" adı verilen 6 mu'teber hadîs kitâbından dördünde, bu konuda, birbirine çok yakın manâlarda olan bir hadîs-i şerîf yer almaktadır. Sevgili Peygamberimiz, bir hadîs-i şerîfinde buyurmuştur ki:
"Ümmetimden bir tâife, Hakk'ın yardımı ile cihâda devâm ederler." [Buhârî]
Bu hadîs-i şerîfte bir tâifenin (fırkanın, cemâatin) kıyâmete kadar hak üzere cihâd edeceği bildiriliyor. Bu hangi tâifedir, hangi fırkadır, hangi cemâattir?
Hiç şüphe yok ki, bunlar, "Fırka-i Nâciye" diye anılan "Ehl-i Sünnet vel-Cemâat" fırkasıdır. Şimdi çok kimse, kendilerinin bu fırkadan olduğunu söylese de, önemli değildir. Bu fırkanın Türkiye'de olması da şart değil, İslâm âleminin herhangi bir memleketinde, dünyânın herhangi bir ülkesinde olabilir. Önemli olan Ehl-i sünnet vel-cemaat i'tikâdına sâhip olmaktır.
Diğer hadîs-i şerîflerde de buyurulmuştur ki: "Ümmetimden hak üzere bir tâife, düşmânlara gâlip olarak cihâd ederler. Sonuncu tâife, Deccâl ile savaşır." [Ebû Dâvûd]
"Ümmetimden bir tâife, mansûr ve muzaffer olmakta kıyâmete kadar devâm eder. Onları yardımsız bırakanların, kendilerine bir zararı olmaz." [Tirmizî]
"Ümmetimden hak üzere bir tâife, kıyâmete kadar gâlip olarak cihâd ederler." [İbn-i Asâkir]
"Mişkâtü'l-mesâbîh"deki, "Bir zaman gelir, ümmetimin bir kısmı müşrik olur, puta tapar, peygamberim diyen çıkar. Ben son Peygamberim. Benden sonra peygamber gelmez. Ümmetim arasında, doğru yolda olanlar, her zaman bulunur. Onlara karşı çıkanlar, Allahü teâlânın emri gelene kadar, doğru yolda olan bu kimselere zarar yapamazlar" hadîs-i şerîfi de gösteriyor ki, bid'at ehli kimseler, dînimizi, Kıyâmete kadar aslâ bozamayacaklardır. Belki, "Bid'at ehlinin yazdığı bozuk kitaplar gittikçe çoğalıyor. Dînimizi bozmaları mümkün müdür?" diye bir suâl hâtıra gelebilir. Kütüphâne ve kitapçılarda bulunan dîn-i İslâma dâir kitaplar arasında bozuk olanları pek çok ise de, doğru olanları da vardır. Bu doğru kitaplar hiçbir zaman yok olmaz ve hiçbir kimse onları yok edemez. Bunların koruyucusu Allahü teâlâdır. Bu kitapları arayıp bularak, okuyup saâdete kavuşanlara müjdeler olsun!..
***
Çeşitli cemâatler, birbirlerinden farklı şeyler söylüyorlar, birinin "helâl" dediğine diğeri "harâm" diyor, birinin "sünnet" dediğine, diğeri "bid'at" diyor. Hangi cemâat daha uygundur? şeklinde bir suâl hâtıra gelebilir.
Hadîs-i şerîflerde, Ehl-i sünnet vel-cemâat i'tikâdında olmak ve sâlihleri sevip onlarla beraber olmaya çalışmak, onlardan ayrılmamak emrediliyor. Doğru yolda olmanın bazı şartları vardır. Bunlardan bir kısmını maddeler hâlinde bildirelim:
1- Tek hak dîn İslâmiyet'tir. Bir âyet-i kerîme meâli şöyledir: "Allah indinde hak din ancak İslâm'dır." [Âl-i İmrân, 19]
2- Hubb-i fillah ve buğd-i fillah üzere olmalı. Üç hadîs-i şerîf meâli:
"İnsan, dünyâda kimi seviyorsa, âhirette onun yanında olacaktır." [Buhârî]
"Cebrâîl aleyhisselâm gibi ibâdet etseniz, mü'minleri, Allah için sevmedikçe ve kâfirleri Allah için kötü bilmedikçe, hiçbir ibâdetiniz, hayrât ve hasenâtınız kabûl olmaz!" [İnşâallah yarın da bu konuya devâm edelim.]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.